Lübnanlı Milletvekili Ali Mikdad, İsrail’in güney sınır hattındaki köyleri hedef alan olası saldırı planına gösterdi. ABD’yi “barışın değil, terörün ortağı” olarak niteleyen Mikdad, Hizbullah’ın direniş çizgisinden geri adım atmayacağını vurguladı.
 
											YDH- Lübnan Parlamentosu'ndan Direnişe Vefa İttifakı Milletvekili Ali Mikdad, Lübnan Parlamentosu’ndan Direnişe Vefa İttifakı Milletvekili Ali Mikdad, İsrail’in sınır köylerini hedef alan saldırı planına ve Washington’un bölgedeki rolüne ilişkin açıklamalarda bulunarak, hem Tel Aviv’in hem de ABD’nin terörizmde ortak olduğunu söyledi.
İsrail’in Lübnan’a yönelik olası saldırı planına ilişkin yaptığı açıklamada şöyle dedi:
“Proje artık açık: Saldırılar, yıkım ve katliam yoluyla tüm sınır köylerini boşaltmak, Lübnan’ı düşmanla müzakereye zorlayacak bir baskı oluşturmak amaçlanıyor.”
Mikdad, Lübnan’ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararını eksiksiz biçimde uyguladığını belirterek şunu söyledi:
“Ancak düşman hiçbir zaman buna uymadı; özellikle hava, deniz ve kara ihlalleriyle sürekli olarak anlaşmayı ihlal etti,”
Hizbullah milletvekili konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İnşallah galip geleceğiz çünkü biz hiçbir düşmana ya da güce ‘emrinizdeyiz’ demeyen Hüseyni bir inanca sahibiz,”
ABD’yi “barışın sponsoru” olarak tanımlayan söylemleri reddeden Mikdad, “Barışın sponsoru olduğunu iddia eden Amerika, aslında dünyadaki terörizmin ana kaynağıdır. Halkımızı bombalayan İsrail düşmanına silah sağlıyor, istihbarat ve lojistik destek sunuyor,” dedi.
Mikdad, “İşgal altındaki Filistin’de çok sayıda Amerikan subayı ve askeri bulunuyor; bazıları Lübnan’a kadar geldi. Amerika, İsrail’e milyarlarca dolarlık yardım yapıyor,” ifadelerini kullandı.
Hizbullah’ın, Ekim ayında şehit düşen savaşçılar ve el-Cena’daki el-Bercavi Hüseyniyesi saldırısında hayatını kaybedenler için düzenlediği anma töreninde konuşan Mikdad, ABD’yi doğrudan suçladı:
“Amerika sadece düşmanı desteklemiyor; öldürme ve savaşta da onun ortağıdır. ABD’li diplomat Morgan Ortagus’un Lübnan-Filistin sınırında bulunması ve Katz’ın emriyle Nebi Şit’te Dr. Ali Nureddin El-Musevi suikastına tanık olması bunun açık göstergesidir. Bu nedenle bu kişiler ne barışın ortağı ne de sponsoru olabilir.”
Son günlerde artan saldırılara da değinen Mikdad şunu vurguladı:
“Siyonist düşman dün Blida kasabasına sızdı ve belediye binasında uyuyan sivil bir Lübnan vatandaşını öldürdü. Ancak ‘Uli el-Bas’ Savaşı sırasında çatışmalar en şiddetli halindeyken bile 75 bin İsrail askeri Blida’dan Hiyam’a kadar uzanan sınır hattındaki köylere giremedi,”
İç siyasi gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Mikdad, “Bazı partiler dün Meclis oturumunun yeter sayısını engelleyerek, yerinden edilmiş kişiler, ordu, medya ve diğer kurumlar için toplam 250 milyon dolar değerindeki projeleri durdurdu,” ifadelerini kullandı.
“Bu kişiler, mali, ekonomik ve siyasi baskılarla sonuç alabileceklerini sanıyorlarsa yanılıyorlar. Eğer Meclis Başkanı Nebih Berri’ye mesaj gönderdiklerini düşünüyorlarsa, yine yanılıyorlar. Günler, bu mücadelenin—ister siyasi, ister güvenlik, ister askeri düzeyde olsun—gerçek kazananını gösterecek,” dedi.
 
         
									 
											 
											 
											 
											 
											 
											 
											 
											 
											 
											 
										 
										 
										 
										 
										 
										 
										 
										