POLITICO’nun Morning Consult ile yaptığı ankete göre, Amerikalıların büyük çoğunluğu artık “çok çalışarak başarıya ulaşmanın” mümkün olmadığına inanıyor; ekonomik eşitsizlik ve artan yaşam maliyetleri “Amerikan Rüyası” inancını zayıflatıyor.
YDH- POLITICO’nun Public First ile birlikte yürüttüğü ankete göre, ABD toplumunda umutsuzluk ve güvensizlik duyguları giderek artıyor. Ankette, Amerikalıların üçte ikisinin, “hükümetin halkına sık sık kasıtlı olarak yalan söylediğini” düşündüğü belirtildi. Bu güvensizliğin parti çizgilerini aştığı, hem Donald Trump (yüzde 64) hem de Kamala Harris (yüzde 70) seçmenlerinin büyük çoğunluğunun bu görüşe katıldığı kaydedildi.
Katılımcıların yüzde 49’u “ülkenin en iyi döneminin geride kaldığını” söylerken, yüzde 41’i “en iyi dönemin henüz yaşanmadığını” ifade etti.
POLITICO’nun aktardığına göre bu sonuç, hem bireysel gelecek hem de ülkenin genel yönelimi konusunda “yaygın bir huzursuzluk” hissine işaret ediyor.
Demokratlar daha karamsar
Anketin, Trump’ın yeniden seçilmesinden yaklaşık bir yıl sonra yapıldığı ve seçmenler arasında derin bir karamsarlık eğiliminin özellikle Demokratlar arasında öne çıktığı belirtildi. Verilere göre, Harris seçmenleri, Trump seçmenlerine kıyasla iki kat daha fazla oranda “ABD’nin en iyi döneminin geçmişte kaldığını” düşünüyor.
Braver Angels adlı sivil toplum kuruluşunun CEO’su Maury Giles, ülkeyi “yolunu kaybetmiş, ne yapacağını bilemeyen birine” benzeterek, “Amerika, şu anda doğru yolda olmadığını hissediyor.” dedi.
Georgia Eyalet Üniversitesi’nden siyaset bilimci Jennifer McCoy, “Amerikalılar, ülkenin durumuna dair değerlendirmelerinde, kimin iktidarda olduğuna ve kendilerini hangi partiyle özdeşleştirdiklerine göre bölünüyor.” ifadesini kullandı.
Amerikan Rüyası’na inanç eriyor
Ankete göre, Harris seçmenlerinin yüzde 51’i “ABD’nin işleyen bir demokrasi olmadığını” düşünürken, Trump seçmenlerinin yüzde 52’si bunun tersini, yani “ülkenin demokratik bir model olduğunu” savunuyor.
Harris seçmenlerinin yüzde 70’i ise “ABD’de yaşam kalitesinin son beş yılda kötüleştiğini” söyledi. Buna karşılık, Trump seçmenlerinin yüzde 42’si “yaşam kalitesinin iyileştiğini” ifade etti.
Katılımcıların yüzde 46’sı “Amerikan Rüyası artık yok” ifadesine katıldı. Bu oran, aynı görüşe katılmayan yüzde 26’ya kıyasla oldukça yüksek.
McCoy, bu eğilimin ekonomik göstergelerle bağlantılı olduğunu belirterek, “Ekonomik anlamda toplumsal hareketlilik giderek azalıyor ve bu, Amerikan Rüyası’nın temel göstergesidir. Gençler özellikle bunu hissediyor.” dedi.
Kutuplaşma gündelik yaşama da yansıyor
Katılımcıların yüzde 59’u, “ülkedeki siyasî kutuplaşmanın son beş yılda arttığını” dile getirdi. Ayrıca Amerikalıların yüzde 61’i, “arkadaşlarının çoğunun kendi siyasî görüşlerini paylaştığını” söyledi.
Cumhuriyetçi Senatör Rand Paul, POLITICO’ya yaptığı açıklamada, internet kültürünün siyaseti olumsuz etkilediğini belirterek, “Anonimlik öfkeyi artırıyor ve insanları daha da kışkırtıyor.” dedi.
Senatör Chris Murphy ise “Ülkede bağlantı ve anlam krizi yaşıyoruz; Trump bu krizin nedeni değil, bir sonucu.” değerlendirmesinde bulundu. Murphy, “İnsanlar ortak bir amaç duygusu hissetmek istiyor ama artık aileleriyle ve arkadaşlarıyla geçirdikleri zaman azaldı.” ifadelerini kullandı.
Değişim isteği büyüyor
Araştırmaya göre, Amerikalıların yüzde 52’si, ülkenin “daha iyi bir yaşam için radikal bir değişime” ihtiyaç duyduğunu belirtti. Katılımcıların üçte biri ise daha ileri giderek, “ABD’nin bir devrime ihtiyacı olduğunu” söyledi.
Tüm bu karamsarlığa rağmen, ankete katılanların yüzde 64’ü “Amerikalı olmaktan gurur duyduğunu” ifade etti. Giles, “Amerikalıların umuda ve güvene ihtiyacı var. Ülkenin büyük bir çoğunluğu, şu anda yaşananların sağlıklı ya da sürdürülebilir olmadığını fark ediyor.” dedi.