Kahire, Doha ve Ankara, Gazze Şeridi'ndeki ateşkes anlaşmasının çökmesini önlemek için diplomatik girişimlerini sürdürüyor. İsrail'in yalnızca esirlerin cesetlerini geri almaya odaklanması anlaşmanın geleceğini tehlikeye atıyor.
YDH - Kahire, Doha ve Ankara’da, Gazze Şeridi’ndeki ateşkes anlaşmasının çökmesini önlemeye yönelik diplomatik girişimler devam ediyor.
İsrail ise dikkatini bütünüyle esirlerinin cesetlerini Gazze’den geri almaya yoğunlaştırmış durumda ve bunu mutlak bir öncelik olarak görüyor.
Siyonist rejim yalnızca bu maddeye odaklanması, aşamalı ve yumuşak geçişlerle uygulanması gereken anlaşmanın sürekliliğini tehlikeye atıyor.
Mısır'dan ABD'ye: İsrail yükümlülüklerini yerine getirmiyor
Mısır cephesinde ABD ile süren temaslarda, İsrail’in yükümlülüklerini yerine getirmeden taleplerini kabul ettirmeye devam etmesinin “kabul edilemez” olduğu yönündeki uyarılar artıyor.
El-Ahbar gazetesine konuşan ismi belirtilmeyen bir Mısırlı yetkili, Kahire’nin, İsrail ve ABD’nin yeniden imar konferansına ilişkin tutumlarının belirsizliği nedeniyle Gazze’nin yeniden imarı konferansının tarihini açıklamayı ertelemek zorunda kaldığını söyledi.
Yetkili, “Tel Aviv’in şu ana kadar sunduğu şey, önceden üzerinde anlaşılanların çok altında” diye konuştu.
'Uluslararası güç' planı Washington ile Tel Aviv'i karşı karşıya getirdi
İsrail’de yayın yapan Kanal Kan televizyonu, ABD’nin Gazze Şeridi’nde bir “uluslararası güç” oluşturma sürecinde ilerlemeye çalıştığını ve bunun Washington ile İsrail hükümeti arasında “gerilim” yarattığını bildirdi.
Habere göre İsrail, Ankara’nın bölgede kalıcı bir nüfuz alanı kurma girişimi olarak gördüğü “Gazze’de Türkiye'nin askeri varlığına” karşı çıkıyor.
Tel Aviv yönetimi, Lübnan ve Suriye’de görev yapan UNIFIL ve UNDOF misyonlarına benzer şekilde, BM Güvenlik Konseyi kararıyla çok uluslu bir gücün oluşturulmasını da istemiyor.
Bununla birlikte Tel Aviv, ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye’ye Gazze’de rol verme konusundaki ısrarını da hissediyor.
Bu nedenle, silahsız Türk birliklerinin konuşlandırılması ya da Türkiye’nin yeniden imar çalışmalarına dahil edilmesi gibi çeşitli seçenekler değerlendiriliyor.
Mısır ise Gazze’ye konuşlandırılması planlanan “uluslararası gücün” niteliğini belirleyecek bir BM Güvenlik Konseyi kararı çıkarılmasını açıkça destekliyor.
Kahire, “Tel Aviv’in ABD’nin garantileriyle geçirmeye çalıştığı geçici düzenlemeleri” de reddediyor.
Üst düzey bir Mısırlı yetkili, “Kahire, BM Güvenlik Konseyi’nin tanımasını kazanmamış ve net görev tanımı ile belirli bir takvime dayanmayan hiçbir güce katılmayacak; bu koşullar daha sonra değişse bile” dedi.
Yetkili, uluslararası bir yetki olmadan yabancı güçlerin bölgeye sokulmasının İsrail ordusuyla doğrudan çatışma ihtimali gibi “çok yönlü riskler” taşıdığını belirtti.
İsrail üç esirin cesedini teslim aldı
Öte yandan İsrail makamları dün, ordunun Kızılhaç aracılığıyla Hamas’tan üç esirin cesedini teslim aldığını açıkladı.
Başbakan Benyamin Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, “İsrail, Kızılhaç üzerinden üç rehinenin tabutlarını teslim aldı” denildi.
Kahire ise ABD’yle yürüttüğü temaslarda, esirlerin cesetlerinin bu şekilde teslim edilmesinin “Tel Aviv’in iddia ettiği gibi zaman kazanma amacı taşımadığını” ve bunun “sahadaki zorluklar bağlamında” değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Mısırlı bir yetkili, Kahire’nin “cesetlerin çıkarılmasını kolaylaştırmak amacıyla ağır ekipman ve makinelerin bölgeye sokulmasına izin verilmesini talep ettiğini” aktardı.
Kan televizyonu ise İsrail’in, Hamas’ın esir olmayan ölülerin kalıntılarını teslim etmesini “anlaşma ihlali” saymadığını bildirdi.
Ancak kanal, İsrailli güvenlik yetkililerinin, Hamas’ın daha fazla cesedi teslim etme kapasitesine sahip olduğu fakat “bunun için yeterli çabayı göstermediği” görüşünde olduklarını aktardı.