Arap Ulusal Konferansı: Silahı ve direniş fikrini korumaya kararlıyız

img
Arap Ulusal Konferansı: Silahı ve direniş fikrini korumaya kararlıyız YDH

Beyrut’ta düzenlenen Arap Ulusal Konferansı’nın 34. oturumunda, Filistin direnişinin Arap dünyasının onuru ve birliği için vazgeçilmez olduğu vurgulandı. Katılımcılar, “Aksa Tufanı”nın İsrail işgaline ve bölgesel normalleşme planlarına karşı tarihi bir dönüm noktası oluşturduğunu belirterek silahın yanı sıra fikir, medya ve halk bilincinin de direnişin geleceğinde belirleyici rol oynayacağı mesajını verdi.




YDH- Beyrut’ta düzenlenen Arap Ulusal Konferansı’nın 34. oturumunda, 250’den fazla Arap siyasetçi, akademisyen ve düşünür, Filistin davası ile İsrail işgaline karşı direnişin hayati önemini vurgulayarak bölge halklarının parçalanmasına yönelik her türlü girişimi reddetti ve direnişin korunmasında silahın belirleyici rolüne dikkat çekti.

Arap Ulusal Forumu Kurucu Başkanı Maan Başur, direniş fikrinin, Arap milletinin yeniden dirilişinin ve onurunun temeli olduğunu belirterek “Direniş olmadan Araplık da olmaz,” dedi; ulusal birliğin direniş ruhuyla ayakta kalabileceğini ifade etti.

Arap Ulusal Konferansı Genel Sekreteri Hamdin Sabahi, bugün verilen mücadelenin, “Arap milletinin kaybettiği” yönündeki propagandayı çürütme mücadelesi olduğunu söyledi. 

Sabahi, “Halklar kazandı. Filistin’in kurtuluş günü yaklaşıyor,” dedi.

Sabahi ayrıca, bir sonraki savaşta yalnızca silahların değil, kalemlerin, seslerin ve görüntülerin de belirleyici olacağını vurgulayarak  “Çatışmanın ucu açık. Bu nedenle medya, fikir ve bilincin gücü her zamankinden daha kritik,” dedi.

Sabahi, Filistin ve Lübnan’daki direnişi silahsızlandırma çağrılarını kınayarak “Bu hareketler ulusun onurunu temsil ediyor. Halk mücadelede var oldukça kurtuluş da yakındır,” ifadelerini kullandı. 

Sabahi'ye göre, bugünkü çatışma yalnızca askeri değil; “kapsamlı bir medeniyet mücadelesi”di. 

Arap Ulusal Konferansı Genel Sekreteri, “Bir millet, yeteneklerinin farkına vardığında, silahsız bile olsa bu çatışmayı çözebilir,” dedi.

Konferansta, “Aksa Tufanı'ndan çıkarılan en önemli dersin, Arap Ulusal Konferansı’nın bu direniş mücadelesinde ön saflarda yer alması gerektiği” vurgulandı. 

Katılımcılar, New York’ta Filistin yanlısı tutumuyla öne çıkan Zohran Mamdani’nin zaferini “Aksa Tufanı'nın bir sembolü” olarak nitelendirdi.

Ayrıca, Tufan'ın bir diğer sonucu olarak, Arap dünyasında mezhepsel ayrım girişimlerinin etkisini yitirdiği ve normalleşme süreçlerinin halk nezdinde “ölüme mahkûm edildiği” belirtildi.

“Filistin’in kurtuluşu, halkın ulaşabileceği en büyük başarıdır,” diyen konuşmacılar, bunun ancak demokratik sistemlerle mümkün olacağını vurguladı.

Hamas’ın Gazze lideri Halil el-Hayya, “Aksa Tufanı, Filistin davasını yok etme ve yeni bir Ortadoğu inşa etme planlarına verilen en güçlü cevaptır,” dedi.

El-Hayya, “7 Ekim’de, Filistin’in içinde ve dışında, milletin her ferdi kendi gücüyle bir kahramanlık destanı yazdı,” ifadelerini kullandı.

Hayya, ''bu Tufan'ın, Filistin’in kurtuluşu için yeni planlar geliştirme ve güç biriktirme sorumluluğu yüklediğini belirterek “Gazze bugün yaralı olabilir ama bizi büyük ve meşru hedeflerimize ulaşmak için birlik olmaya çağırıyor. Filistin, tüm saldırılara rağmen deniziyle, kadınlarıyla, çocuklarıyla Gazze olarak kalacak; adaletsizlik sona erecek,” dedi.

İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad en-Nehhale, Gazze’nin sahada ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyona karşı savaştığını söyledi.

“İsrail’in krizi kontrol etme gücü tükendi,” diyen Nehhale, “İşgal karşısında tüm direniş grupları birleşti; bu birlik siyasi arenaya da yansıdı. Bu dayanışma olmasaydı bir ay bile ayakta kalamazdık,” ifadelerini kullandı.

Nehhale ayrıca, “Batı Şeria’daki halkımız, Filistin varlığını ortadan kaldırmayı amaçlayan gerçek bir savaşa karşı direniyor,” dedi ve İran, Lübnan, Yemen, Mısır ve Katar’a teşekkür ederek, “Biz hâlâ sahadayız ve direnişi korumaya kararlıyız,” diye konuştu.

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Genel Sekreter Yardımcısı Cemil Mazhar, Filistin halkını vesayet altına alma ve demografik yapıyı değiştirme planlarına karşı çıkarak, “Siyonist düşmana ve müttefiklerine karşı sözümüzü yenilemek için buradayız. İşgal tankları bugün Şam yakınlarında olabilir ama biz hâlâ onlarla savaşıyoruz,” dedi.

Mazhar, “Bugün dayanışmadan eyleme, slogandan somut programa geçme zamanıdır,” çağrısında bulundu. 

Arap Birliği’ne, “Kapsamlı Filistin uzlaşısına destek verin, Filistin topraklarını düzenleyin,” diyerek seslenen Mazhar, “Zorluklar geçmişten büyük, sorumluluklar her zamankinden ağır,” sözleriyle konuşmasını tamamladı.



Makaleler

Güncel