Amerika’dan Gazze’de çete rehabilitasyon hamlesi

img
Amerika’dan Gazze’de çete rehabilitasyon hamlesi YDH

Refah direnişçilerinin durumu, ateşkesin korunması için yoğun Amerikan baskısı altında çözüm sürecine yaklaşırken, Washington, Netanyahu’nun prestij kaybını azaltmak ve Gazze’deki etkisini pekiştirmek amacıyla ajanları stratejik araç olarak kullanıyor. Yaser Ebu Şebab, Gazze’de Hamas savaşçılarının hareketi ve işgal altındaki topraklardaki güç dengelerinin belirlenmesinde kilit aktör olarak öne çıkıyor




YDH- İsrail hükümeti, Refah’ta kuşatma altındaki Hamas savaşçılarının üçüncü bir ülkeye nakledilmesi konusunda ABD elçisi Jared Kushner ile anlaşmaya vardı. Ancak bu plan, büyük bir engelle karşılaştı.

Yediot Ahronot gazetesinin aktardığına göre, İsrail kabinesinden bir kaynak, Katar ve Türkiye dahil olmak üzere hiçbir ülkenin bu savaşçıları kabul etmeyi reddettiğini bildirdi.

Bunun üzerine İsrail Yayın Kurumu, ABD’nin Gazze Şeridi’nde “askerden arındırılmış bölge” oluşturma girişimi kapsamında, Kushner’in savaşçıların silahsızlandırıldıktan sonra Hamas kontrolündeki bölgelere taşınmasını öngören alternatif bir öneri sunduğunu duyurdu.

Yisrael Beyteinu Partisi lideri Avigdor Lieberman, işgal başbakanı Benyamin Netanyahu’yu, “Amerikalılara Hamas savaşçılarının kabineye danışmadan Refah’tan ayrılmasına izin verme sözü vermekle” suçladı.

Netanyahu’nun ofisi ise bu iddiayı hızla yalanlayarak, “Başbakan böyle bir taahhütte bulunmadı” açıklamasını yaptı.

Netanyahu’nun yakın dostu İsrailli gazeteci Amit Segal, Amerikan teklifini “mantıksız” bulduğunu belirterek, “Amaç Hamas’ı dağıtmaksa savaşçıları neden serbest bırakıyoruz? Bu gerçekleşirse, Hamas’ı dağıtma çabalarının ciddiyeti sorgulanır” yorumunu yaptı.

Segal, İsrail’in “her ne pahasına olursa olsun” taviz vermemesi gerektiği sonucuna vardı. Ancak İsrail çevreleri, Washington’ın ateşkes anlaşmasının çökmesini önleme ısrarı dikkate alındığında krizin çözülebilir olduğuna inanıyor.

Kuşatılmış savaşçılarla ilgili kriz devam ederken, Kushner ile İsrail işgal güçleri ve müttefik milislerden biri olan Yaser Ebu Şebab arasında Kiryat Gat’taki “Ateşkes Yönetim ve Koordinasyon Merkezi”nde bir görüşme yapıldığına dair haberler İsrail medyasında geniş yankı uyandırdı.

Israel Hayom gazetesi ve Suudi Arabistan merkezli el-Arabiya kanalı tarafından bildirilen görüşme, Washington’ın Hamas savaşçılarının Refah’tan çekilmesini güvence altına alma ve müttefik grupların işgal altındaki topraklardaki rolünü belirleme amacıyla anlaşmanın ikinci aşamasına geçişi hızlandırma çabaları kapsamında gerçekleşti.

Görünüşe göre, Hamas’a güvenlik ve siyasi alternatif sunamayan başarısız ajanları günah keçisi ilan ederek Netanyahu’yu utançtan kurtarmak ve işgal ordusunu, İsrail askerlerinin ölümüne yol açabilecek bir çatışmanın risklerinden korumak için ABD’den bir girişim var. Ancak bu, tüm taraflar için orta yol çözümünü temsil ederken, hatalardan sorumluluk almaktan kaçınmaya da zemin hazırlıyor.

Öte yandan Kanal 12 muhabiri Barak Ravid, söz konusu görüşmenin tamamen yalanlandığını belirten üst düzey bir Amerikalı yetkiliye atıfta bulunarak haberi “asılsız” diye nitelendirdi.

Buna rağmen, bu iddia iki yılı aşkın süredir savaş ve kıtlık koşullarına rağmen Gazze sokaklarına sızmayı başaramayan, kendi bölgelerinde dahi yiyecek ve içecek tedarikindeki ayrıcalıklarını koruyan çeteleri bile ikna edemeyen İsrail-Amerikan stratejisinin yeniden tartışılmasına yol açtı.

ABD’nin ajanlarına yönelik yeni hamleleri, Batılı kaynakların, ABD Başkanı Donald Trump’ın savaşı sona erdirme planının başarısız olması halinde Gazze’nin fiilen iki bölgeye bölüneceği uyarısında bulunduğu kritik bir döneme denk geliyor.

Bir yanda İsrail ve müttefiklerinin kontrolündeki alan, diğer yanda giderek artan idari ve güvenlik boşluğundaki Hamas yönetimindeki bölge yer alıyor. Bu bağlamda ajan Yaser Ebu Şebab öne çıkıyor.

Tel Aviv ve Washington’ın onu gelecekteki görevler için yeniden kullanmaya çalıştığı anlaşılsa da, bu girişimin başarısızlığa mahkûm olduğu belirtiliyor.

El-Ahbar haberinde şunu öne çıkardı:

''Burada söz konusu olan, savaş sonrası dönemde işgalle iş birliği yapan ve “ulusal” bir gündemle yeni toplumsal ve siyasi düzen kurmayı amaçlayan üst düzey bir güvenlik görevlisi değil. Aksine, kıtlık dönemlerinde gıda yardımlarını zimmetine geçirmekle suçlanan ve yakın çevresince bile dışlanan bir uyuşturucu satıcısı, eski hükümlü ve haydut.''

Bu arada Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdülati, Mısır’ın da aralarında bulunduğu birçok ülkenin, ABD’nin Güvenlik Konseyi’ne sunduğu savaşın sona erdirilmesi ve Gazze’ye “uluslararası güç” konuşlandırılmasına ilişkin karar tasarısı hakkında “temel çekinceler” dile getirdiğini açıkladı.

Resmi Mısır haber ajansı tarafından aktarılan açıklamalarda Abdülati, “Mısır, New York’taki istişarelere aktif katılım sağlıyor. Ayrıca Cezayir liderliğindeki Arap istişareleri ile ABD ve Güvenlik Konseyi üyeleriyle günlük koordinasyon halindeyiz” ifadelerini kullandı.

Bakan, ülkesinin “Filistin ilkelerine saygı duyan ve uluslararası gücün hızlı ve etkin şekilde konuşlandırılmasına olanak tanıyan uluslararası bir çözüm” arzusunu vurguladı.

Ayrıca “Mısır, uluslararası gücün doğrudan parçası olmadan konuşlandırılması ilkesini destekliyor.” diyerek Filistin haklarını ihlal etmeyen, uygulanabilir bir karar taslağı hazırlanmasının öneminin altını çizdi.