BBC Verify’ın uydu görüntüleri, İsrail’in Gazze’deki ateşkes sürecinde kontrolündeki bölgelerde yoğun yıkım gerçekleştirdiğini gösteriyor. Ateşkese rağmen Sarı Hat’ın ötesinde devam eden bina yıkımları ve buldozer saldırıları, uluslararası hukuk açısından ihlal olarak değerlendiriliyor.
YDH- BBC Verify’ın uydu görüntüleri, İsrail’in 10 Ekim’de Hamas ile ateşkesin başlamasından bu yana Gazze’de kontrolü altında tuttuğu bölgelerde bin 500’den fazla binayı yıktığını ortaya koyuyor.
En son 8 Kasım’da çekilen görüntüler, işgal altındaki mahallelerin bir ay gibi kısa bir sürede yerle bir edildiğini gösteriyor.
Ancak bazı bölgelerin uydu görüntülerinin eksik olması, yıkılan yapıların sayısının çok daha yüksek olabileceğine işaret ediyor.
BBC Verify, İsrail ordusunun Gazze’deki bina yıkımlarının devam ettiğini görsel analizlerle teyit ederek radar görüntülerini önceki dönemlerle karşılaştırdı; ayrıca değişiklikleri tespit etmek için algoritma kullandı.
Ardından yıkıma işaret eden alanları manuel olarak saydı. İlginç olan, bazı binaların yıkılmadan önce herhangi bir hasar almamış olması.
Özellikle Han Yunus’un doğusundaki Abasan el-Kebira bölgesinde, yıkılan binaların çoğu sağlam görünüyordu. Bahçeleri, ağaçları ve küçük meyve bahçeleri bulunan evlerin, yapısal hasar veya çevresinde moloz belirtisi olmadan yıkıldığı gözlendi.
Ateşkes anlaşmasına göre, İsrail güçlerini Sarı Hat ile işaretlenen sınır noktasına çekmeyi kabul etmişti. Buna rağmen, ateşkes sonrası Sarı Hat’ın ötesindeki bölgelerde kontrolsüz yıkımlar ve buldozer saldırılarına dair doğrulanmış videolar sosyal medyada yayıldı. Bu durum, ateşkesin açık bir ihlali olarak değerlendiriliyor.
Royal United Services Institute (RUSI) kıdemli araştırmacısı Dr. Ha-Hillier, yaşananları “ateşkesin açık bir ihlali” olarak tanımlarken, Washington’ın bunu resmi olarak kabul etmediğini ve ateşkesin fiilen uygulanmasa bile sürdürülmesi gerektiğini savunuyor.
İsrail Stratejik İşler Bakanlığı’na bağlı eski Ulusal Güvenlik Doktrini Bölümü Başkanı Eitan Şamir ise, “Hamas’ın kontrolündeki topraklarda istediğini yapmasına izin veriliyor, İsrail’in kontrolündeki bölgelerde de istediğini yapmasına” göz yumulduğunu belirtti.
İsrailli bir askeri kaynak, Hamas’ın ateşkesin ikinci aşamasını uygulama olasılığının düşük olduğunu düşündüklerini ifade etti.
Bu nedenle, İsrail askerlerinin pusuya düşmemesi için çatışmaların devam etmesi adına ortam yaratılması gerektiğini söyledi.
Kaynak ayrıca, Hamas’ın Sarı Hat’ın ötesine sızmaya defalarca çalıştığını ve bölgede hâlâ uzun tüneller bulunduğunu aktardı.
Gazze’de yaşanan yıkım ve zarar, yalnızca maddi değil, insani boyutta da büyük bir felaket oluşturuyor. Hükümet binasında 70 milyon ton moloz ve 20 bin patlamamış mühimmat bulunduğu bildiriliyor.
Rutgers Üniversitesi Hukuk Profesörü Adil Hak, İsrail’in sivil mallara zarar vermesinin uluslararası savaş hukukunu ihlal etme riski taşıdığını belirtti.
Hak, sivillere ait malların yok edilmesinin ancak doğrudan askeri operasyon ya da çatışma hazırlıkları gibi zorunlu durumlarda makul olabileceğini vurguladı. Ancak yıkımların bu kapsamda değerlendirilemeyeceğini ifade etti.
Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nden kıdemli politika uzmanı Hugh Lovatt, yıkımların bölgedeki barış planını tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.
Lovatt, İsrail’in Sarı Hat’ın ötesindeki varlığının uzamasıyla birlikte yıkımların daha da kötüleşeceğini söyledi. Ayrıca, İsrail’in geri çekilmeyi geciktirerek sahada yeni kalıcı gerçekler yaratma girişiminin ateşkesin sürdürülmesi için artan bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.