Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Yönetim Kurulu, ABD ve Avrupalı ülkelerin İran'a yönelik yeni bir karar tasarısı sunması beklenen Viyana'daki toplantısına bugün başlıyor. Tahran yönetimi, aleyhine bir karar çıkması durumunda politikalarını "kökten gözden geçireceği" uyarısında bulundu.
YDH - Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Yönetim Kurulu, Viyana'daki periyodik toplantısına bugün başlıyor.
Toplantıda, ABD ve Avrupalı troykanın (Fransa, Almanya, İngiltere) tavsiyesiyle İran hakkında yeni bir kararın onaylanması bekleniyor.
Bu toplantı, BM yaptırımlarının geçen geçen ay Tahran'a karşı yeniden devreye sokulmasından bu yana kurulun ilk buluşması olma niteliği taşıyor.
Batılı ülkeler, İran'ın nükleer dosyasını bu kurumdan alıp BM Güvenlik Konseyi'ne taşıyabilmek amacıyla UAEA içindeki baskıyı artırmayı hedefliyor.
Tahran'dan 'politikaları gözden geçirme' uyarısı
El-Ahbar'ın haberine göre toplantı öncesinde İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Kazım Garibabadi, Avrupalı troykanın ülkesine karşı yeni bir karar çıkarma çabalarına ilişkin bir soruya yanıt verdi.
Garibabadi, "Umarım bu üç ülke daha aklıselim davranır ve kararı resmi olarak sunmaz. Ancak bunu yaparlarsa, İran kesinlikle politikalarını kökten gözden geçirecektir" diye konuştu.
İran'ın UAEA nezdindeki daimi temsilcisi Rıza Necefi de yönetim kurulunda İran'ın nükleer programına karşı yeni bir karar tasarısı sunulmasını eleştirdi.
Necefi, kurul üyelerine tasarı lehine oy kullanmama çağrısı yaparak, böyle bir teklifin sunulmasının "uluslararası mekanizmaların kötüye kullanılması" anlamına geldiğini belirtti.
Basına sızan bilgilere göre, UAEA Genel Direktörü Rafael Grossi, yeni raporunda İran'ın 12 gün süren savaşta bombalanan nükleer tesislerinin denetimi konusunda işbirliği yapmamasını ve müfettişlerin zenginleştirilmiş uranyumun durumunu tespit etmesine izin vermemesini eleştirdi.
Grossi daha önce yaptığı bir açıklamada, "İran, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması'na üye olduğunu söyleyip nükleer merkezlerinin denetlenmesine izin vermemezlik yapamaz" demişti.
İki taraf arasındaki ilişkiler, 12 günlük savaşın ardından bozulmuştu.
Tahran, UAEA Genel Direktörü'nü, haziran ayındaki toplantıda sunduğu raporuyla İslam Cumhuriyeti'ni "Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması'nı" ihlal etmekle suçlayarak İsrail ve ABD saldırısına zemin hazırladığını ifade etmişti.
Savaşın hemen ardından İran parlamentosu, UAEA ile işbirliğini askıya alan bir yasa çıkarmış ve bu kurumla işbirliği konusunda karar alma yetkisini Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi'ne devretmişti.
Bununla birlikte taraflar, geçen eylül ayı başlarında Kahire'de işbirliğinin yeniden başlatılması, özellikle de İran'ın nükleer tesislerinin denetlenmesi konusunda yeni bir anlaşmaya varmıştı.
Ancak Batılı ülkelerin BM yaptırımlarını geri getirme kararı, İran'ın anlaşmayı askıya almasına neden oldu.
'İsrail, UAEA bilgilerini kullanarak saldırdı'
Bu süreçte İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami'nin açıklamaları dikkat çekti. İslami, İsrail'in son saldırısında, Tahran'daki araştırma reaktöründe bulunan bir yakıt üretim tesisini ve radyoaktif ilaç üretiminde hayati rol oynayan bir başka reaktörü hedef aldığını söyledi.
İslami, bu saldırının UAEA bilgilerinin yanlış kullanılmasıyla gerçekleştirildiğini belirterek, durumu "uluslararası hukukun ihlali" olarak nitelendirdi.
İslami dün yaptığı açıklamada, saldırının, bizzat UAEA'nın katılımıyla donatılan tek laboratuvar odasını hedef aldığını belirtti.
Ayrıca kuruma, sadece İran'ı eleştirmek yerine tüm tarafların eylemleri hakkında rapor sunma çağrısında bulundu.
Arakçi: Nükleer programımız devam ediyor
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ise ülkesinin uranyum zenginleştirmek için beyan edilmemiş hiçbir tesisi olmadığını ve tüm tesislerinin UAEA denetimi altında bulunduğunu açıkladı.
Tahran'da katıldığı bir forumun marjında konuşan Arakçi, önceki tesislerin savaşta hasar görmesi nedeniyle şu anda "zenginleştirme faaliyeti olmadığını" söyledi.
Arakçi, İran halkının "Siyonist varlığın ve Washington'un tüm hayallerini yıktığını" ve Tahran'ın nükleer programına "Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı yasaları" ve uluslararası yükümlülükleri çerçevesinde devam ettiğini vurguladı.
Bakan, ülkesinin barışçıl nükleer programıyla ilgili "tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini", buna karşılık "anlaşmayı bozan tarafın ABD olduğunu" ifade etti.
Arakçi, "Trump'ın Tahran ile Washington arasındaki müzakere masasına ilk bombayı attığını" da sözlerine ekledi.
Ayrıca, ülkesinin saldırganlık karşısında "uluslararası norm ve yasalara" riayet ettiğini belirten Arakçi, "Uluslararası hukukun ihlallerine karşı güçlü bir şekilde durmasaydık, gelecek şimdikinden daha kötü olurdu" dedi.
İran ile UAEA arasındaki ilişkilerin geleceği, BM Güvenlik Konseyi'nin 2231 sayılı kararının geçerliliğinin sona erdiği ve dolayısıyla İran ile dünya güçleri arasında 2015'te imzalanan nükleer anlaşmanın resmi olarak bittiği 18 Ekim'den sonra tartışma konusu olmuştu.
İran, Rusya ve Çin'in UAEA'daki daimi temsilcileri, daha önce Grossi'ye gönderdikleri ortak bir mektupta, BM Güvenlik Konseyi kararı uyarınca Grossi'nin İran'ın nükleer programını izleme ve raporlama görevinin sona erdiğini bildirmişti.
Temsilciler, Grossi'nin artık bu konuda herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınması gerektiğini belirtmişti.
Nükleer anlaşmanın güvencesi olan 2231 sayılı karara göre, UAEA Genel Direktörü'nün görevi, her üç ayda bir yönetim kurulunu İran'ın nükleer yükümlülüklerini ne ölçüde yerine getirdiği konusunda bilgilendirmek ve her yıl Güvenlik Konseyi'ne iki rapor sunmaktı.