Gazze’deki soykırım savaşı ve Netanyahu hükümetinin politikalarının İsrail’de genç ve eğitimli profesyonellerin yurt dışına yönelmesine ve toplumda derin bir psikolojik krize yol açtığı bildirildi.
YDH- The Economist’in haberine göre, “Gazze’deki savaşın dehşeti ve Filistinlilerin son iki yıldır çektiği acılar, dış dünyada İsrail algısını değiştirdi.” 7 Ekim 2023’teki Aksa Tufanı Operasyonu’nun ardından yaşanan gelişmelerin, İsraillilerin kendi ülkelerine bakışını da etkilediğini bildiren habere göre, bazı İsrailliler, “geleceklerinin hâlâ İsrail’de olup olmadığını” sorguluyor.
Son iki yılda, İsrail’in düşmanları karşısında “parlak bir askeri üstünlük” sergilediğini iddia eden dergiye göre, “Ancak gelecek, kalıcı bir istikrardan ziyade sonsuz bir teyakkuz ve savaşa işaret ediyor.” Çünkü “Gazze’deki ateşkes kırılgan, Filistinlerle kapsamlı bir anlaşma görünürde yok ve uluslararası itibar kaybı artıyor.”
The Economist, ev içi politikanın “daha önce hiç olmadığı kadar kutuplaştığını ve uç noktalara kaymış” durumda olduğunu ve bu durumun “İsrail’in geleceği üzerinde uzun vadeli etkileri olabileceğini” belirtti.
Beyin göçü ve akademik kaçış endişeleri
Dergiye göre, İsrail’de bu endişeler yeni değil. Ülkenin en parlak zekâları için ABD üniversitelerinin sunduğu olanaklar her zaman cazip. Son 25 yılda ekonomi alanında Nobel ödülü kazanmış dört kişiden sadece biri, kariyerinin ardından İsrail’de kalmış.
Haberde, son üç yılda Benyamin Netanyahu’nun sağcı ve ultra-dindar partilerin ağırlıkta olduğu koalisyonunun politikaları ile Gazze’deki savaşın, göç konusunu yalnızca ekonomik değil, siyasi bir boyuta taşıdığı kaydedildi.
Tel Aviv Üniversitesi ekonomisti Dan Ben-David, “İsrail’in ekonomik ve teknolojik üstünlüğü, bilim ve tıp alanlarında araştırma ve öğretimde kilit rol oynayan nispeten az sayıda İsrailliye dayanıyor, bunları hepsi yurt dışında kolayca iş bulabilir.” dedi. Bu kişilerin sayısı yaklaşık 300.000; İsrail nüfusunun sadece %3’ü. 2024’te teknoloji sektörü, İsrail’in mal ve hizmet ihracatının yaklaşık %59’unu oluşturuyor ve çalışanları yüksek hareketliliğe sahip.
İsrail Merkezi İstatistik Bürosu verilerine göre, göç konusunda bazı endişeler söz konusu. Son on yılda İsraillilerin yurt dışına göç oranı yıllık yaklaşık 40.000 kişi ile düşük ve istikrarlıydı. Ancak 2023’te, Netanyahu hükümetinin ilk tam yılında, göç edenlerin sayısı %50 artarak 59.365’e çıktı; 2024’te, Gazze savaşının ilk tam yılında, bu rakam 82.774’e yükseldi.
Ben-David, bunun doğrudan bir “beyin göçü” anlamına gelip gelmediğinin belirsiz olduğunu belirtiyor. “Akademisyenlerin bir süreliğine yurt dışında çalışıp sonra dönmesi normal. Ama anekdotlara göre, çok sayıda meslektaşın kalıcı olarak ayrıldığı duyuluyor.”
Sergio Della Pergola, İsrailli demograf, 2024’te göç edenlerin %38’inin son beş yılda İsrail’e göç etmiş kişiler olduğunu ve bunun Ukrayna ve Rusya’dan gelen yeni göç dalgasıyla bağlantılı olabileceğini belirtiyor. “Birçoğu İsrail’i savaşın yaşandığı yerlerden kısa süreli bir sığınak olarak gördü. Burada savaş başlayınca ayrıldılar.”
Siyasi kutuplaşma ve genç profesyonellerin ayrılığı
Della Pergola, “genç ve eğitimli kişilerin, özellikle genç doktorların göç etme eğilimlerinin endişe verici olduğunu” ekliyor. Seküler ve akademik eğitimli İsrailliler, Netanyahu hükümetine muhalefet etme eğiliminde. Teknoloji sektörü, savaş öncesinde hükümetin politikalarına karşı protestoların ön saflarındaydı.
İsrail’de yedek askerler olarak görev yapan birçok kişi, Gazze’deki savaşta aktif olarak görev aldı. Ultra-Ortodoks topluluk ise hükümetin koalisyonunda kilit rol oynayan partiler olmasına rağmen askerlik hizmetinden muaf tutuluyor.
300.000’den fazla yedek çağrıldı. Habere göre, Gazze ve Lübnan’daki ateşkeslere rağmen, İsrail ordusu önümüzdeki dönemde “yüksek bir teyakkuz seviyesini” sürdürmeyi planlıyor. Baş yedek subay Benny Ben Ari, “Yedek askerlerin yorgunluğuna dikkat etmeli, ailelerini, işlerini ve eğitimlerini kaybeden öğrencileri desteklemenin yollarını bulmalıyız” dedi.
Toplumsal psikolojik kriz
İsrailli uzmanların, ülkede bir “psikolojik kriz” yaşandığını söylediğini aktaran The Economist, Ekim 2023’teki Aksa Tufanı Operasyonu ve ardından yaşanan savaşın etkisinin tam olarak ölçülemediğini belirtti.
İsrail ordusuna göre, 2024’te 21 asker intihar etti; bu sayı 2011’den beri “en yüksek” rakam. Ancak İsrail ordusu psikiyatri bölümü başkanı Colonel Dr. Yaakov Rothschild, bunun asker sayısının artmasından kaynaklandığını iddia etti.
Gönüllü bazlı bir ruh sağlığı programını yürüten sosyal hizmet uzmanı Doron Sabti, “Savaş travmasına ve asker intiharlarına odaklanmak, daha büyük sorunu gözden kaçırıyor.” dedi. Sabti, “İsrail toplumunda çok daha geniş çaplı bir müdahale gerektiğini” savunuyor.
İsrail hükümetini, savaşın başlamasından bu yana ruh sağlığı için 1,9 milyar şekel (550 milyon dolar) ayırdığını söyleyen dergi, ancak uzmanların bunun “yetersiz” olacağını belirttiğini aktardı. Bir askeri psikolog ise “Savaşın son evresi, travma içinde bir toplumu gösteriyor” uyarısında bulundu.