Tunuslu siyasetçi Ahmed el-Merzuki, Gazze ve Yemen’in küresel baskıya karşı Arap dünyasına, “zaferin direnişle mümkün olduğunu” gösteren en güçlü örneği sunduğunu söyledi.
YDH- Arap Ulusal Kongresi üyesi ve Tunuslu siyasetçi Ahmed el-Merzuki, “Gazze ve Yemen’in direnişi, küresel kibir ve bölgeye boyun eğdirme çabalarına karşı örnek bir Arap direnişi modelini temsil ediyor.” dedi. El-Merzuki, “Millet savaşını kaybetmedi ve zafer yakın” ifadelerini kullandı.
El-Merzuki, el-Mesire TV’ye verdiği özel röportajda, Arap ve İslam dünyasının geçmişte bilimsel ve askeri liderliğe sahip olduğunu, ancak durağanlık ve iç gerileme nedeniyle Avrupa güçlerinin bölge halklarını sömürgeleştirmesine imkân sağlandığını vurguladı. Bu tarihi bağlamın, Arap milletinin günümüzde karşılaştığı zorlukları açıklamaya yardımcı olduğunu belirtti.
El-Merzuki, direnişin merkezi rolüne dikkat çekerek, Filistin ve Yemen deneyimlerini örnek gösterdi. Gazze savaşını “Filistin direnişi ve halkının gücünü gösteren belirleyici bir an” olarak tanımladı ve bu durumun özellikle Avrupa ve ABD’de kamuoyunun Filistin davasına yönelik sempatisini önemli ölçüde artırdığını söyledi.
Yemen’in askeri ve medya alanındaki performansının, daha geniş Arap dünyası için önemli dersler sunduğunu vurgulayan el-Merzuki, “Arap halkları, hükümetlerini ilkesel pozisyonlar almaya ve adil davaları savunmaya zorlayabilir.” ifadelerini kullandı.
El-Merzuki, Yemen’in “fedakârlıkları ve katkılarıyla tüm Araplar için ilham kaynağı haline geldiğini” belirtti. Yemen’in Filistin’e verdiği yüksek maliyetleri, üst düzey yetkililer, askeri komutanlar ve Arap ve İslam davalarını savunurken şehit düşen onlarca sivilin kaybını örnek gösterdi.
Toplumsal seferberliğin etkisine de değinen El-Merzuki, Fas ve diğer Arap ülkelerinde süregelen halk baskısını “kritik bölgesel meselelerde, özellikle Filistin ve Yemen davalarında artan farkındalık” olarak nitelendirdi. Bunun resmi politikaları etkileyebileceğini ve bölgesel dinamikleri yeniden şekillendirebileceğini kaydetti.
El-Merzuki, “Teslimiyet bir seçenek değil; millet onurunu ve adil davalarını savunmaya devam edecek.” dedi. Tarihi deneyimden, Haçlı Seferleri’nden bu yana, direnişin zaferle sonuçlandığını ve bugünkü Arap direniş modelinin bunun canlı bir tezahürü olduğunu vurguladı.
El-Mesire’ye göre, İsrail’in Gazze’ye yönelik devam eden saldırısı ile ABD–Suudi Arabistan’ın Yemen’de sürdürdüğü uzun savaş, bölgede direniş hareketleri, ulusal egemenlik ve halkların siyasi olarak harekete geçirilmesi konularında tartışmaları belirgin biçimde artırdı. Analistler ve siyasiler, Gazze ve Yemen cephelerini asimetrik direnç ve bölgesel güç dengelerini değiştirme potansiyeli açısından kritik örnekler olarak öne çıkarıyor. Bu süreçte, birkaç Arap ülkesinde halk hareketleri, Filistin yanlısı ve bölgeye yabancı müdahaleye karşı daha güçlü resmi pozisyon talep etmeye devam ediyor.