İran Dış Politika Komisyonu Başkanı İbrahim Azizi, İran-ABD arasında resmi müzakere sürecinin olmadığını açıkladı. Azizi, nükleer müzakerelerde temel şartın zenginleştirme ilkesi olduğunu vurgulayarak bu ilke kabul edildiği takdirde milli çıkarlar ve müzakere prensipleri doğrultusunda görüşmelerin mümkün olacağını belirtti.
YDH- İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkanı İbrahim Azizi, Tahran Üniversitesi’nde düzenlenen “Kurtuluş Liderleri” etkinliğinde yaptığı konuşmada, İran ile ABD arasında şu anda resmi bir müzakere süreci bulunmadığını ancak müzakere arzusunun varlığını sürdürdüğünü açıkladı.
ABD’nin İran’a yönelik stratejisini “İran’ı hızla kontrol altına alıp Çin’e yönelmesini sağlamak” olarak tanımlayan ve bunun Washington’ın geniş jeopolitik rekabetleri çerçevesinde şekillendiğini belirten Azizi, nükleer müzakerelerle ilgili değerlendirmelerde bulunarak “İslam Cumhuriyeti, müzakerelerde nükleer ilkeyi hiçbir zaman tartışmadı; odak noktası hep zenginleştirme oranı oldu” dedi.
ABD’nin İran’a yönelik baskı politikasına da değinen Azizi, “Düşman baskıyı geri tepme mekanizmasıyla başlattı, Trump döneminde ise azami baskı politikası uygulandı” ifadesini kullandı.
İran’ın bu baskılara karşı direnç gösterdiğini ve iç kapasitesini kullanarak bağımsızlık yolunda ilerlediğini vurguladı.
Meclis olarak duygusal tepkilerden kaçındıklarını ve ülke meselelerine akılcı yaklaştıklarını belirten Azizi, temsilcilerin görüşlerinin İslam Cumhuriyeti’nin çıkarlarına zarar vermemesi gerektiğine dikkat çekti.
ABD’nin İran’ı ulusal güvenlik tehdidi olarak gördüğünü vurgulayan Azizi, Trump yönetiminin İran’a yönelik “müzakere, anlaşma, kriz ve baskı” stratejisini hatırlattı.
Trump’ın İran’a gönderdiği mektupta müzakere için zaman tanındığını, başarısızlık durumunda ise savaş tehdidinde bulunulduğunu belirtti.
Azizi, “Nükleer konuda zenginleştirme ilkesi kabul edilirse, milli çıkarlar, müzakere prensipleri ve çerçevesi doğrultusunda görüşmeler yapılabilir” dedi.
Meclis’teki tartışmaların kontrollü yürütüldüğünü ve heyecanı mümkün olduğunca sınırlamaya çalıştıklarını ifade etti.
İran Meclisi’nin İffet ve Tesettür Kanunu’nu onayladığını, yasanın caydırıcı ve kapsamlı olduğunu söyleyen Azizi, uygulamada ise hassas durumlar nedeniyle Yüksek Milli Güvenlik Konseyi’nin kararın yürürlüğünü bir süre ertelediğini aktardı.
Dışişleri Bakanlığı’nın dış politika uygulamasından sorumlu olduğunu ancak kararların İslam Cumhuriyeti’nin organları tarafından alındığını belirten Azizi, parlamentonun geri dönüşü engellemeye çalıştığını söyledi.
Azizi, ayrıca Altı Güvenlik Konseyi kararının topluma ekonomik baskı getirmediğini, nükleer faaliyetleri denetlediğini ve bu kararlara göre 120 kişiye yaptırım uygulanırken, Amerikalıların şimdiye kadar yaklaşık 2 bin kişiye yaptırım uyguladığını vurguladı.
Kahire’de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Başkanı Rafael Grossi ile bir anlaşmaya varıldığını, ancak Avrupalıların bu anlaşmayı ABD etkisiyle kabul etmediğini söyledi.
Son olarak, Ruhani’nin Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri olduğu dönemde kabul edilen Ek Protokol’ün, Stratejik Eylem Yasası kapsamında kaldırıldığını bildirdi.
