İsrail Başbakanı Netanyahu, Hizbullah'ın oluşturduğu tehdidin 7 Ekim'den bu yana kökten değiştiğini belirtti. Netanyahu, Türkiye'nin İsrail için potansiyel bir tehdit oluşturma ihtimalinin göz ardı edilemeyeceğini de ekledi.
YDH - İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Hizbullah'ın İsrail'e yönelik oluşturduğu tehdidin 7 Ekim öncesine göre kökten değiştiğini ifade etti.
Abu Ali Express adlı Telegram kanalına konuşan Netanyahu, güvenlik durumunun son haftalarda büyük bir dönüşüm geçirdiğini de sözlerine ekledi.
Gazze'de savaşın başlamasından bu yana bütün denklemlerin değiştiğini kaydeden Netanyahu, Hizbullah kaynaklı tehdidin artık daha karmaşık ve tehlikeli bir hâl aldığını belirtti.
Netanyahu, İsrail'in artık Lübnan'daki Hizbullah mevzilerine yönelik sınırlı saldırılarla yetinmediğini, bunun yerine örgütü etkisizleştirmek ve askeri kabiliyetlerini zayıflatmak amacıyla pek çok hedefi eş zamanlı olarak vuracak saldırı dalgaları düzenlemeye yöneldiğini açıkladı.
İsrail medyası: Nihai hedef Hizbullah'ı silahsızlandırmak
Bu çerçevede İsrail'in Kanal 14 televizyonu, İsrail'in noktasal saldırılardan topyekûn savaşa dönüşebilecek daha geniş çaplı askeri harekâtlara geçebileceğini bildirdi.
Haberde, bu operasyonların nihai hedefinin, sınırda artan gerilimin ortasında İsrail'e yönelik tehdidi azaltma girişimi kapsamında Hizbullah'ı silahsızlandırmak olacağı öngörüldü.
"Savaş riski artıyor"
Kanal 14, çatışmaların devam etmesi ve operasyonların alanının genişlemesi durumunda tırmanışın hızla kapsamlı bir savaşa dönüşebileceği uyarısında bulundu.
Haberde, özellikle İran'ın Hizbullah'a devam eden desteğinin bu ihtimali güçlendirdiğine dikkat çekildi.
"Türkiye’nin Suriye’nin güneyine girmesini engelledik"
Öte yandan Netanyahu, Türkiye ile ilişkilerin geleceği hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Netanyahu, Türkiye'nin İsrail için potansiyel bir tehdit oluşturma ihtimalinin göz ardı edilemeyeceğini ifade ederek, "Umarım böyle bir tehdit ortaya çıkmaz ama bunu dışlayamayız" dedi.
Netanyahu, İsrail'in Türkiye ile modus vivendi yani gerilimsiz ve yönetilebilir bir ilişki biçimini tercih ettiklerini belirtti.
Netanyahu, Türkiye'nin sert ve ısrarcı söylemlerine karşılık verdiklerini ancak sahada farklı bir tablo olduğunu dile getirdi.
İsrail Başbakanı, "Ancak sahada, onların Suriye'nin güneyine girişini engelledik. Sınırımıza yakın bir noktaya girmek istediler, bunun olmayacağını söyledim" açıklamasını yaptı.
Ayrıca Netanyahu, Suriye'nin merkezinde yer alan T-4 üssüne girmelerini de istemediklerini ve bu havaalanını vurduklarını aktardı. İsrail, Türkiye'nin devralmak istediği iddia edilen bu Palmira'nın batısındaki T-4 hava üssünü 2 Nisan'da hedef almıştı.
Son dönemde Rus heyetinin Güney Suriye'ye yeniden konuşlanma amacıyla Kuneytra'ya yaptığı ziyarete bir Türk heyetinin katıldığı yönündeki iddialar, The Cradle'a konuşan kaynaklar tarafından yalanlanmıştı.
Tüm bu gerilim ve saha operasyonlarına rağmen Netanyahu, İsrail'in "manşetlerin ötesinde bir diyalog sürdürdüğünü" ve "çatışmadan kaçınmanın iki tarafın da çıkarına olduğunu" ifade etti.
Netanyahu, İsrail'in gerilimi düşürme çabalarına devam edeceğini belirtirken, ülkenin gelecekteki askeri planlamasının, Türkiye'nin geliştireceği askeri kabiliyetlerden etkileneceğini söyledi.
Açıklamasını net bir tavırla bitiren Netanyahu, "Askeri üstünlüğümüzden vazgeçmeyi düşünmüyoruz. Düşman aramıyoruz ama bölgede hiçbir ülkenin bizi tehdit etmesine izin vermeyiz" diye ekledi.
