Lübnanlı kaynaklara göre İsrail, geçen yılki ateşkesten bu yana Lübnan'ın güneyinde 20 yeni tampon bölge oluşturdu. 18 sınır kasabasının enkazı üzerine kurulan bu bölgelerin, Birleşmiş Milletler kararlarını ihlal eden bir "kademeli ilhak" planının parçası olduğu belirtiliyor.
YDH - Lübnanlı kaynaklar, İsrail'in geçen yıl 27 Kasım'da Hizbullah ile ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana Litani Nehri'nin güneyindeki Lübnan topraklarında 20 ayrı tampon bölge oluşturduğunu açıkladı.
Bu sayının, savaş öncesinde sadece Şebaa Çiftlikleri ve Kefr Şuba Tepeleri'nde bulunan iki tampon bölgeye kıyasla on kat daha fazla olduğu belirtiliyor.
Bölgeler 18 kasabanın enkazı üzerine kuruldu
Lübnan'da askeri karar alma mekanizmalarına yakın kaynaklara göre, Lübnan ordusu tarafından hazırlanan ve cumhurbaşkanlığı ile başbakanlığa sunulan rapor, İsrail'in kurduğu yeni tampon bölgelerin 18'den fazla sınır kasabası ve köyünün enkazı üzerine inşa edildiğini ortaya koydu.
Erem News'e konuşan kaynaklar, İsrail'in tampon bölge kurduğu yerler arasında Ayta eş-Şaab, Hıyam (doğu ve güney kısmı), Kefer Kila, Deyr Mimas, Marvahin, Blida, Yarun, Meys el-Cebel (doğu mahalleleri), Ramye ve Yater gibi kasabaların bulunduğunu belirtti.
Kaynaklar, bu kasabaların yanı sıra diğer bazı sınır köylerinin de kapalı askeri bölge ilan edildiğini ekledi.
"Kalıcı tampon bölgeler planının parçası"
Aynı kaynaklar, İsrail'in Lübnan topraklarındaki bu genişlemesinin rastgele bir eylem olmadığını, "kalıcı tampon bölgeler" oluşturma planının bir parçası olduğunu söyledi.
Kaynaklara göre bu adım, İsrail'in Lübnan'da işgal ettiği topraklardan tamamen çekilmesini zorunlu kılan 2006 tarihli 1701 sayılı Birleşmiş Milletler kararını açıkça ihlal ediyor.
Sahadan gelen bilgiler, İsrail'in oluşturduğu tampon bölgeler içinde 500'den fazla evi tamamen yıktığını, tanksavar ve anti-personel mayınları döşediğini, ayrıca elektronik çitler ve termal kameralar kurduğunu gösteriyor. İsrail'in bu bölgelere Lübnan ordusunun dahi girmesini engellediği de belirtiliyor.
"Kademeli ilhak ve etnik temizlik"
Daha önce birden fazla Lübnanlı yetkili, İsrail'in adımlarını sadece bir ihlal olarak değil, Litani'nin güneyindeki toprakların yüzde 7'sinden fazlasını hedef alan "kademeli bir ilhak operasyonu" olarak nitelendirmişti.
Yetkililer, İsrail'in ateşkesi "geri döndürülemez yeni bir gerçeklik inşa etmek için" kullandığını ifade etti.
Lübnanlı yetkililer, İsrail tarafından kurulan 20 tampon bölgenin aslında "temizlik bölgeleri" olduğunu söyledi.
Yetkililere göre bu plan, Lübnan'ın güneyini tamamen sakinlerinden arındırmayı ve bölgeyi, Gazze'de "Sarı Hat" ile yaptığı gibi kalıcı bir İsrail güvenlik şeridine dönüştürmeyi amaçlıyor.
İsrail, Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü'nün (UNIFIL) de tampon bölgelere girmesine izin vermiyor ve bu bölgelere yaklaşan herhangi bir devriyeye ateş açma tehdidinde bulunuyor.
Gözlemciler, UNIFIL'in ABD-İsrail baskısı altında kademeli olarak çekilmeye devam etmesiyle, Lübnan'ın güneyinin aylar içinde "ikinci bir Gazze'ye" dönüşmesinden endişe ediyor.
Bu senaryonun, kalıcı tampon bölgelerle kısmi bir işgal ve halkın kalıcı olarak yerinden edilmesi anlamına geleceği belirtiliyor.
İsrail'in Lübnan'ın güneyinde geniş alanları işgal etmesi, 83 bin Lübnanlının kalıcı olarak yerinden edilmesine ve 2 bin 846 binanın yıkılmasına yol açtı.