ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Mişel İsa, Hizbullah'ın silahlarının alınamaması durumunda "kontrol altına alınması" gerektiğini belirterek Washington'un Lübnan politikasında yeni bir yaklaşıma işaret etti.
YDH - Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Lübnan politikasında, Hizbullah'ın silahlarına yönelik daha pragmatik bir yaklaşımın sinyalleri veriliyor.
ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Mişel İsa, silahların tamamen alınmasının mümkün olmaması halinde "kontrol altına alınması" gerektiğini ifade etti.
El-Modon gazetesinin haberine göre milletvekili Fuad Mahzumi'nin onuruna verdiği bir akşam yemeğinde konuşan Büyükelçi İsa, Milletvekili Mişel Muavvad'ın Hizbullah'a silahlarını teslim etmesi için baskının sürdürülmesi gerektiği yönündeki sorusuna yanıt verdi.
İsa, "Silahların devlet tekeline alınması konusunda ulaştığımız nokta iyi. Bundan sonra, eğer silahların alınması mümkün olmazsa, kontrol altına alınması gerekir. ABD, orduya yardım etme taahhüdünü sürdürüyor" diye konuştu.
Washington'da Lübnan'a yönelik üç farklı görüş
Yemeğe katılan bir milletvekili, Büyükelçi İsa'nın sözlerinin Amerikalıların Lübnan dosyasına yaklaşımında farklı bir tonu yansıttığı izlenimini doğruladığını belirtti. Kaynaklar, Washington'un Lübnan'a yönelik politikasında netleşen üç farklı görüş olduğunu aktarıyor:
Birinci görüş, Lübnan'ı "batık bir devlet" olarak görüyor. Bu yaklaşımı, ABD'li temsilci Tom Barrack'ın ülkenin Suriye'ye ilhak edilmesini ima eden sözlerinin yansıttığı belirtiliyor.
İkinci görüş ise İran'a karşı sert bir tutum sergiliyor. Bu kanat, Lübnan ordusu komutanının Washington ziyaretinin iptal edilmesi için baskı yapmıştı ve Hizbullah'ın silahlarının her ne pahasına olursa olsun alınması için gerilimin artırılmasını savunuyor.
Üçüncü ve daha uzlaşmacı olan görüşü ise Büyükelçi İsa ve ATFL heyeti başkanı Edward Gabriel'in açıklamaları temsil ediyor. Bu yaklaşım, "hedefin tamamına ulaşılamıyorsa, elde edilebilenle yetinilmesi" ilkesine dayanıyor.
ABD'nin politikasındaki belirsizlik Beyrut ve Paris'i şaşırtıyor
Edward Gabriel de yemekte yaptığı bir konuşmada, "Silahlar konusunda geldiğimiz nokta iyi. Silahların devlet tekeline alınmasını sükunetle ve ülkedeki durumu kötüleştirmeden tamamlamalıyız" dedi.
Washington'un Lübnan'a yönelik tek ve kararlı bir tutumunun olmaması, Beyrut'taki siyasi çevrelerde kafa karışıklığına yol açıyor.
Lübnanlı yetkililer, bir yandan İsrail'e istediğini yapması için yeşil ışık yakıldığı izlenimi edinirken, diğer yandan sükunet çağrıları ve Lübnan ordusunun desteklenmesi gerektiği yönünde mesajlar alıyor.
Bu belirsizlik, Fransa'da da hissediliyor. Fransa'nın Beyrut Büyükelçisi'nin dün akşam katıldığı bir yemekte, ülkesinin ABD'nin birbiriyle çelişen tutumları karşısında şaşkın olduğunu dile getirdiği öğrenildi.
Büyükelçi İsa'nın da bu durumu fark ettiği ve akşam yemeğinde Lübnan'a yönelik Amerikan vizyonunu birleştirmeye çalıştığını söylediği aktarıldı.
Gözler Trump-Netanyahu görüşmesinde
Diplomatik çevreler, ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu arasında yapılacak görüşmenin sonuçlarının belirleyici olacağını düşünüyor.
Bu görüşmenin, Lübnan ordusunun Litani Nehri'nin güneyindeki silahları toplama görevini tamamladıktan sonraki aşamada ABD'nin izleyeceği siyasi yönelimi netleştirmesi bekleniyor.
Büyükelçi İsa'nın diplomatik temasları, İsrail'in muhtemel bir askeri tırmanışını engellemek ve Lübnan'a zaman kazandırmak için perde arkasında yoğun bir çalışma yürütüldüğüne işaret ediyor.
