Suudiler, Yemen'de bileğinin büküldüğünü kabul etmiyor

img
Suudiler, Yemen'de bileğinin büküldüğünü kabul etmiyor YDH

"Riyad, GGK'nin dayattığı emrivakiyi kabullenmeye hazır görünmüyor; aksine siyasi ve güvenlik araçlarını kullanarak işleri doğal seyrine döndürmeye çalışacak."




YDH - BAE destekli Güney Geçiş Konseyi'nin (GGK) Yemen'in doğusundaki Hadramut ve El-Mehra'da kontrolü ele geçirmesi, Suudi Arabistan ile BAE arasında nüfuz gerilimine yol açmış ve yürütülen müzakerelerden henüz somut bir sonuç alınamadı. El-Ahbar yazarı Lokman Abdullah'a göre Riyad yönetimi, sınır güvenliğini tehdit eden bu emrivakiyi kabul etmeyerek hem GGK'nin gücünü içeriden zayıflatmaya çalışmakta hem de Vatan Kalkanı gibi kendine yakın güçleri sahaya sürüyor.

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) destekli Güney Geçiş Konseyi'nin (GGK) Hadramut ve el-Mehra vilayetlerini kontrol altına almasının ardından patlak veren krize siyasi bir çözümün yakın olduğu yönünde Suudi medyasının yaydığı havanın aksine, durum belirsizliğini koruyor.

Özellikle el-Arabiya kanalının, Suudi Arabistan ve BAE’den oluşan bir heyetin, GGK güçlerinin doğu vilayetlerinden çekilmesi için net mekanizmalar belirlemek üzere Aden’i ziyaret ettiğini ısrarla tekrarlamasına rağmen, heyet üyeleri kayda değer bir ilerleme sağlayamadan ülkelerine döndü.

Bu gelişme, AFP’nin konseyden bir yetkiliye dayandırdığı habere göre, GGK’nin Hadramut ve el-Mehra’dan çekilmeyi reddetmesinin hemen ardından yaşandı.

Söz konusu yetkili, GGK liderliğinin sahada elde ettiği kazanımlardan geri adım atmaya niyeti olmadığını vurguladı. Hatta yerel medya organları, GGK’ye bağlı büyük askeri takviyelerin doğuya ulaştığı bilgisini paylaştı.

Konsey ise bu hamleyi, iki vilayetteki askeri yayılmasını meşrulaştırmak için sıkça başvurduğu "kaçakçılık faaliyetlerini durdurma" söylemiyle gerekçelendirdi.

Görüşmelerin tıkanmasına rağmen taraflar, krizi çözecek pratik bir alternatifin yokluğunda iletişim kanallarını açık tutma konusunda anlaştı.

Bu bağlamda çatışmanın tarafları ve garantör iki ülke, gerilimin daha fazla tırmanmasını önlemeye özen gösterdi.

GGK Sözcüsü Enver et-Temimi de "Arap Koalisyonu heyetiyle Yemen'in doğu vilayetlerinde gerilimi tırmandırmama konusunda uzlaşıldığını" belirterek bu durumu doğruladı. Temimi, tartışmaların "bir dizi fikir" etrafında döndüğünü ifade etti ve genel atmosferi "olumlu" olarak niteledi.

Fakat son gelişmeler, Suudi Arabistan ile BAE ve onların yerel vekilleri arasındaki gerçeğin çok daha karmaşık olduğunu gözler önüne serdi.

Durumu son olaylardan önceki haline döndürmek, GGK açısından masada olmayan bir seçenek gibi görünüyor; zira böyle bir adım, halk tabanında şok etkisi yaratabilir ve güneydeki siyasi ve toplumsal konumunu sarsabilir.

Diğer yandan Konsey ve arkasındaki BAE, Riyad'ın pazarlık kabul etmez bir ulusal güvenlik meselesi olarak gördüğü Yemen'in doğusundaki Suudi çıkarlarını görmezden gelemez.

Bu, özellikle güç dengesindeki eşitsizlik göz önüne alındığında, GGK'nin başkaldırı maliyetini kaldıramayacağı zorlu bir denklem oluşturuyor.

Bu sebeple Aden'deki müzakere masasında tartışılan önerilerden biri, Hadramut Vadisi ve Çölü'nde yeni konuşlanan birliklerin, özellikle GGK'nin nüfuz kurduğu bölgelerde sadece vilayet halkından oluşmasıydı.

Buna karşılık, Suudi Arabistan'ın finanse ettiği Vatan Kalkanı güçlerinin Vadi, Çöl veya GGK'nin halihazırda varlık gösterdiği sahil bölgelerinde nerede konuşlanacağı meselesi henüz netlik kazanmadı.

Gerçekleşmeye en yakın senaryo, Hadramut'taki operasyon sahasının Hadramiye Seçkinleri ve diğer güney güçleri ile Vatan Kalkanı güçleri arasında yeniden dağıtıldığı orta yol çözümlere gidilmesi gibi duruyor.

Benzer bir düzenlemenin el-Mehra'da Gayda ekseni, jandarma ve Vatan Kalkanı güçleri arasında yapılması da gündemde.

Fakat bu yeniden dağıtım sürecindeki nihai karar, Suudi Arabistan-BAE mutabakatlarına ve bu son derece hassas dosyanın yönetiminde iki başkentin yapacağı hesaplara bağlı kalmaya devam ediyor.

Her halükârda Riyad, GGK'nin dayattığı emrivakiyi kabullenmeye hazır görünmüyor; aksine siyasi ve güvenlik araçlarını kullanarak işleri doğal seyrine döndürmeye çalışacak.

Bu çerçevede gelen bilgiler, Krallığın, Konsey'in doğudaki hakimiyetini içeriden zayıflatmak amacıyla Konsey ile ittifak halindeki güney oluşumlarının yapısına sızmaya başladığına işaret ediyor.

Ayrıca yerel kaynaklar ve aktivistler, Başkanlık Konseyi üyesi Ebu Zara el-Muharrami liderliğindeki Amaka güçlerinin Hadramut Vadisi'ndeki Haşaa, Haşm el-Ayn ve el-Vahd bölgelerindeki mevzilerinden çekilerek buraları Vatan Kalkanı güçlerine devrettiğini belirtti.

Suudi Arabistan bu dengesizliği kendi lehine düzeltse bile, son gelişmeler onu yaklaşımını daha kapsamlı bir şekilde gözden geçirmeye zorluyor.

Özellikle güney sınırları boyunca uzanan parçalanmışlık ve kaos halini sürdürmek Riyad'ın çıkarına görünmüyor.

Bu bağlamda yerel medya, Riyad ve Abu Dabi'nin Yemenli taraflarla (başta "meşru" hükümet ve GGK olmak üzere) yürüttüğü yoğun siyasi istişarelerin gölgesinde, ufukta "Riyad-2" olarak adlandırılan yeni bir anlaşmanın hatlarının belirmeye başladığını öne sürüyor.

Bu sürecin en belirgin kaybedeni ise Islah partisi olmaya devam ediyor.

Çeviri: YDH



Makaleler

Güncel