'İsrail, Lübnan'da yeniden yapılanmayı engellemek için sistematik savaş suçları işledi'

img
'İsrail, Lübnan'da yeniden yapılanmayı engellemek için sistematik savaş suçları işledi' YDH

İsrail’in Güney Lübnan’daki sivil yeniden yapılanma ekipmanları ve tesislerine yönelik sistematik saldırıları, savaş hukukunu ihlal ederek bölge halkının evlerine dönüşünü ve yaşamın yeniden inşasını kasıtlı şekilde engelliyor.




YDH- İnsan Hakları İzleme Örgütü (İHÖ), İsrail işgal güçlerinin 2025 yılı boyunca Güney Lübnan’da sivil yeniden yapılanma ekipmanları ve tesislerine yönelik tekrarlanan saldırılarının savaş hukukunu ihlal ettiğini ve savaş suçu teşkil ettiğini açıkladı.

Örgütün Lübnan araştırmacısı Ramzi Kays, ateşkes sürecinde İsrail güçlerinin, yeniden yapılandırma faaliyetlerine hizmet eden ekipman ve tesisleri hedef alan yasadışı saldırılar gerçekleştirdiğini vurguladı.

Kays, “İsrail ordusu, Güney Lübnan’daki birçok sınır kasabasını yerle bir ettikten sonra şimdi de on binlerce sakinin evlerini yeniden inşa etme ve kasabalarına geri dönme çabalarını engellemeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.

İHÖ, Lübnan’ın güneyindeki Deyr ez-Seryan, el-Meslih ve Ensariye kasabalarındaki açık hava sergi alanları ile buldozer, ekskavatör ve ağır iş makinelerinin bakım tesislerine yönelik üç ayrı saldırının yanı sıra, Sina bölgesinde bulunan bir çimento ve asfalt fabrikasına yapılan bir saldırıyı da kapsamlı şekilde inceledi.

Araştırmacılar, olay yerinde yaptıkları incelemelerde; depolama ve bakım tesislerinin sahipleri, belediye başkanları, fabrika yöneticileri, devlet müteahhidi ve uluslararası yardım kuruluşlarının temsilcileriyle toplam 13 görüşme gerçekleştirdi.

Ayrıca saldırıya uğrayan alan sahiplerinden temin edilen envanter belgeleri ve sözleşmeler de titizlikle analiz edildi.

Dört hava saldırısının ardından, 360’tan fazla buldozer, ekskavatör ve diğer ağır iş makinesiyle birlikte bir asfalt ve çimento fabrikası tamamen tahrip oldu.

Ağır iş makinelerinin sahipleri, ekipmanlarının bir kısmını Lübnan’ın çeşitli bölgelerine satış veya kiralama amacıyla kullandıklarını, kalan makinelerin ise enkaz kaldırma ve diğer sivil yeniden yapılanma faaliyetlerinde görev aldığını belirtti.

Deyr ez-Seryan’da arazi sahibi olan İbrahim Kerim, enkaz kaldırma çalışmalarına başlamaya cesaret edemediklerini dile getirerek, “Kullandığımız makinelerin de hedef alınacağından korktuğumuz için tüm enkazı elle taşıdık” dedi.

Araştırmada, saldırıların gerçekleştiği bölgelerde veya çevresinde herhangi bir askeri hedef tespit edilmedi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü, ağır iş makinelerinin bir kısmının sivil amaçlarla kullanıldığını doğruladı ve saldırıya maruz kalan tüm araç ve ekipmanların Hizbullah tarafından askeri amaçlarla kullanıldığına dair hiçbir delil bulunmadığını açıkladı.

Sonuç olarak, İsrail’in bu sistematik saldırıları, savaş hukukuna açıkça aykırı olup, bölgedeki sivil yaşamın yeniden inşasını ve halkın evlerine dönüşünü kasıtlı şekilde engellemeye yönelik bir müdahale olarak kayıtlara geçti.