Gazze’nin gazı ABD–İsrail–BAE planlarında

img
Gazze’nin gazı ABD–İsrail–BAE planlarında YDH

ABD, İsrail ve BAE arasında yürütülen görüşmelerde, Gazze’nin açık deniz doğal gazının gelir kaynağına dönüştürülmesi ve bu sürecin savaş sonrası planlarla ilişkilendirilmesinin ele alındığı bildirildi.




YDH- Eski bir Batılı yetkili ile halen görevde olan bir Batılı ve Arap yetkilinin Middle East Eye’a (MEE) aktardığına göre, “ABD, İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Gazze açıklarındaki doğal gazdan elde edilecek gelirlerin yıkıma uğrayan bölgenin yeniden inşasında kullanılmasını görüştü.”

Kaynakların aktardığına göre, görüşmeler farklı biçimler aldı. Bunlardan birinin, “Abu Dabi Ulusal Petrol Şirketi’nin (Adnoc) Gazze’de henüz geliştirilmemiş gaz sahalarında pay almasını ve buradan elde edilecek gelirlerin Gazze’nin yeniden inşasına katkı sağlamasını” içerdiği belirtildi.

Kaynaklar, görüşmelerin henüz ön aşamada olduğunu ve “ABD’nin, ekim ayında ateşkes imzalanmadan önce dahi öncülük ettiği savaş sonrası Gazze planlamalarının büyük bölümünde olduğu gibi, henüz bağlayıcı bir taahhütte bulunulmadığını” kaydetti.

Ancak eski Batılı yetkili, “Gazze gazının yeniden inşa için gelir kaynağına dönüştürülmesi fikrinin aralık ayında yeniden gündeme geldiğini” MEE’ye aktardı.

Gazze’nin deniz sahasında doğal gazın 2000 yılında keşfedildiği hatırlatıldı. Gazın geliştirilmesine ilişkin hakların, Filistin Yönetimi’nin egemen varlık fonu olan Filistin Yatırım Forumu ile merkezi Yunanistan’da bulunan, Filistin diasporasına mensup bir aileye ait Consolidated Contractors Company arasında paylaşıldığı belirtildi.

Hakların yaklaşık yüzde 45’inin uluslararası bir ortağa ayrıldığı, Mısır’ın ise Hamas öncülüğünde 7 Ekim 2023’te İsrail’in güneyine düzenlenen operasyondan ve ardından Gazze’de başlayan, “Birleşmiş Milletler tarafından soykırım olarak tanınan” savaştan önce bu payı almayı değerlendirdiği aktarıldı.

Gazze’nin gazı

Doğu Akdeniz gazı konusunda uzman olan ve “The Gaza Marine Story” kitabının yazarı Michael Barron, “Bu proje ticari açıdan son derece uygulanabilir.” dedi.

Barron, 15 yıl önce proje üzerinde çalıştığı dönemde gaz sahasının geliştirilme maliyetinin yaklaşık 750 milyon dolar olarak hesaplandığını ve toplamda yaklaşık 4 milyar dolar gelir yaratmasının öngörüldüğünü belirtti. Bu gelirin, 15 yıl boyunca yıllık yaklaşık 100 milyon dolar kârın Filistin Yönetimi’ne aktarılmasını sağlayacağı ifade edildi.

Barron, “Bu, Filistinlilerin şu anda sahip olduğu en değerli doğal kaynak. Bunun geliştirilmesi, yeniden inşaya katkı sunar.” dedi. Birleşmiş Milletler’in ise Gazze’nin tam anlamıyla yeniden inşasının maliyetinin “70 milyar dolara ulaştığını” tahmin ettiği aktarıldı.

Buna karşın, “ABD ve İsrail’in, İsrail’in saldırılarıyla yerle bir olan bölgenin kapsamlı biçimde yeniden inşa edilmesini tartışmaya henüz yaklaşmadığı” belirtildi.

Bu kapsamda, ABD Başkanı Donald Trump’ın damadı Jared Kushner’e yakın ABD’li siyasi atamalardan oluşan ve Tel Aviv’deki iki lüks otelde konuşlanan bir ekibin, “İsrail’in işgali altındaki Gazze’nin yarısında geçici konut birimleri inşa edilmesini öngören daha sınırlı bir plan” üzerinde çalıştığı aktarıldı.

Eski Batılı yetkili, Mısır ve BAE dahil Körfez ülkelerinden üst düzey diplomatlarla görüştüğünü ve bu ülkelerin tamamının, “Gazze’yi fiilen ikiye bölecek bu plana katkı sunmaya karşı çıktığını” ifade etti.

Trump’ın Gazze’ye uluslararası bir güç konuşlandırılması planının ise asker göndermesi beklenen Arap ve Müslüman ülkelerin, “silahsızlanmamış Hamas ile Gazze’nin yarısına yerleşmiş İsrail askerleri arasında sıkışmaktan çekinmesi” nedeniyle tıkandığı kaydedildi.

Buna karşın mevcut Batılı yetkili, “Gazze’nin gaz kaynaklarının gelirleştirilmesine ilişkin görüşmelerin sürdüğünü” ifade etti.

Yetkili, “Gazze gazının Doğu Akdeniz’deki bölgesel saha ağına bağlanması konusunda daha geniş bir tartışma yürütülüyor” dedi.

MEE’nin konuyla ilgili Washington’daki BAE ve İsrail büyükelçilikleriyle temasa geçtiği, ancak “yayına kadar yanıt alamadığı” belirtildi. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın da sorulara cevap vermediği aktarıldı.

İsrail’in, “Levant bölgesinde önemli bir doğal gaz gücü olarak öne çıktığı” ifade edildi.

Perşembe günü Başbakan Benjamin Netanyahu’nun, “üretimi düşüşte olan Mısır’a 35 milyar dolar değerinde gaz ihracatını onayladığı” bildirildi.

BAE’nin de Doğu Akdeniz gazına ilgi gösterdiği, Adnoc ve BP’nin ise Gazze’deki savaş sürerken 2024 yılında İsrail merkezli NewMed Energy’deki “2 milyar dolarlık pay alımından çekildiği” aktarıldı. NewMed’in, Leviathan sahasının yüzde 45’ine ve Kıbrıs açıklarındaki Aphrodite sahasının yüzde 30’una sahip olduğu belirtildi.

MEE’ye konuşan diplomatlar ve bölgesel yetkililer, “BAE’nin Gazze’de Körfez’deki diğer komşularına kıyasla daha büyük bir rol üstlenmesinin beklendiğini” aktardı.

Gazze’de BAE rolü?

Daha önce İsrail’le koordinasyon halinde Gazze’ye yardım gönderen ve “ABD’nin talebiyle” Hamas liderliğine ev sahipliği yapan Katar’ın, “Gazze’nin yeniden inşasını finanse etmeyeceğini açıkladığı” hatırlatıldı.

Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman el Sani, aralık ayında Doha Forumu’nda verdiği mülakatta, “Başkalarının yıktığını yeniden inşa etmek için çeki yazacak olan biz değiliz… Bu toprağı dümdüz eden İsrail’dir.” dedi.

Suudi Arabistan’ın da temkinli bir tutum sergilediği, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın kasım ayında Trump ile Oval Ofis’te yaptığı görüşmede “Gazze için herhangi bir mali taahhütte bulunmadığı” aktarıldı.

Batılı yetkili, “Kimse bu yeniden inşa için para koymak istemiyor.” diyerek, “Ama doğal kaynaklara yatırım yapmak, BAE gibi bir ülke için bir şeyler yapmanın yolu olabilir.” ifadelerini kullandı.

Trump yönetiminin, Ukrayna’daki savaşta da diplomasinin büyük bölümünü “ticari bir işlem çerçevesine indirdiği”, Trump’ın ayrıca Ruanda ile Kongo arasındaki bir barış anlaşmasını “kritik minerallere bağladığı” belirtildi.

Katar ve Suudi Arabistan’ın kenarda kalmasıyla birlikte, “BAE’nin Gazze’de ABD ve İsrail ile çalışmaya istekli başlıca Körfez ortağı olarak öne çıktığı” ifade edildi.

Abu Dabi’nin, “Gazze’ye en fazla insani yardım sağlayan bağışçı konumunda bulunduğu” kaydedildi.

ABD ve İsrailli yetkililerin ayrıca, BAE’nin diplomasi akademisinde ders veren eski bir Bulgar diplomat ve BM temsilcisiyle, “Trump’ın ‘Barış Kurulu’na bağlı olarak Gazze’de sahada irtibat görevi üstlenmesi” konusunda görüşmeler yürüttüğü aktarıldı.

İlgili Haberler