ABD merkezli enerji devi Chevron, Washington'ın ağır yaptırımlarına rağmen Venezuela petrolünü ithal etmeye devam ediyor.
YDH - Bloomberg haber kuruluşunun analizine göre Amerikan enerji şirketi Chevron, ABD ve Venezuela ilişkilerinin gerildiği bir dönemde yerel ekonominin istikrarına katkıda bulunduğunu savunuyor.
Şirket, tüm ABD yaptırımlarına ve yasalarına uyum sağladığını belirtirken, Venezuela'nın devasa ham petrol rezervlerine erişimi olan tek küresel petrol şirketi olma özelliğini taşıyor.
Petrol stratejisi risklere rağmen sürüyor
Ajans, şirketin olası iki senaryoda da büyük bir rol oynayacağını öngörüyor. Hükümetin devrilmesi durumunda petrol endüstrisinin yeniden inşasında, bir anlaşma sağlanması halinde ise ihracatın artırılmasında Chevron kritik bir aktör olarak öne çıkıyor.
Şirket bugün çalışanlarına yönelik risklere rağmen ülkede kalarak "petrole tutunma" stratejisini uyguluyor. Bloomberg'e göre hem Caracas hem de Washington, şirketi bu süreçte yararlı bir müttefik olarak görüyor.
Rice Üniversitesi Latin Amerika Enerji Politikaları Direktörü Fransisco Monaldi durumu şu sözlerle değerlendirdi:
"Chevron, hem Venezuela hem de ABD hükümeti için son derece cazip bir ortak. Bu, hemen hemen her türlü olası durumda çok güçlü bir stratejik pozisyon anlamına geliyor."
İhracat devam ediyor
Chevron, Venezuela ulusal petrol şirketi ile kurduğu ortak girişimler aracılığıyla günde yaklaşık 200 bin varil üretim yapıyor.
Şirket, üretim payını Meksika Körfezi kıyısındaki Amerikan rafinerilerine ihraç ediyor. Washington'ın yaptırımlarına rağmen sahip olduğu özel lisans sayesinde ABD'ye günde yaklaşık 150 bin varil petrol sevkiyatı gerçekleştiriliyor.
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, şirketin ülkede "bir 100 yıl daha" kalmasını istediğini belirterek Chevron'dan övgüyle bahsediyor.
Buna karşılık ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio gibi isimler şirkete tepki gösteriyor. Chevron, "petrol gelirlerini insan haklarını bastırmak için kullanan" antidemokratik hükümetlerle ortaklık yapmakla suçlanıyor.
Venezuela iktidar partisinin bazı temsilcileri ise şirketi Amerikan emperyalizminin bir sembolü olarak görüyor ve ülkenin en büyük sektöründeki yabancı etkisine son verilmesini istiyor.
Askeri baskı ve deniz ablukası şiddetleniyor
Bloomberg, mevcut cepheleşmeye rağmen hiçbir tarafın şirketin faaliyetlerini durduracak adımlar atmadığına dikkat çekiyor.
ABD Başkanı Donald Trump, geçen ayın sonunda Venezuela hava sahasının kapatıldığını duyurdu ve ülkedeki uyuşturucu kartellerine ait tesislere kara saldırıları düzenleme taahhüdünde bulundu.
Trump, 17 Aralık'ta da Venezuela ile petrol ticareti yapan tankerlere yönelik deniz ablukası ilan etti.
Fakat Washington yönetimi, 20 Aralık'ta Venezuela'dan gelen ikinci bir tankere daha el koydu; söz konusu geminin yaptırım listesinde yer almadığı belirtildi.