'Sarı Hat': İsrail'in işgal ve tehcir bahanesi

img
'Sarı Hat': İsrail'in işgal ve tehcir bahanesi YDH

Filistinliler, İsrail’in Gazze’de tek taraflı dayattığı ve “Sarı Hat” olarak adlandırılan sınır çizgisi nedeniyle evlerine ve topraklarına dönemezken, yaşananlar “sessiz bir yerinden edilme” dalgası olarak sürüyor.




YDH- Declassified UK, Ekim 2025’te imzalanan anlaşmayla Gazze Şeridi’ndeki savaşın sona erdiği ilan edilse de binlerce Filistinlinin hâlâ “zorunlu yerinden edilme” koşullarında yaşadığını belirtti.

Filistinliler, artık “Sarı Hat” olarak bilinen çizginin ötesindeki evlerine ve topraklarına dönemez durumda.

Bu hat, Gazze topraklarının yarısından fazlasını kapsayarak savaşın yeni bir aşamasının sessiz simgesi haline geldi.

Declassified UK’nin bildirdiğine göre, kameraların uzaklaştığı bu süreç, yerinden edilmiş halk için hâlâ büyük bir tehdit oluşturuyor.

Yerinden edilenlerin hikâyeleri

Güney Gazze’deki el-Mevasi’de yaşayan 55 yaşındaki Hac Ebu İmad, ailesiyle birlikte bir çadırda kalıyor. Evleri Cibaliya kampında, Sarı Hat’ın ötesinde olan İmad, “Biz savaşın bittiğini hissetmiyoruz. Bize alanlarımıza dönme veya evlerimizi kontrol etme izni vermediler. Hâlâ başka bir savaş yaşıyoruz; yerinden edilme ve acı savaşı, özellikle kış mevsiminde” dedi.

Doğu Han Yunus’tan Batı’ya yerleştirilen Abadla ailesi de benzer sıkıntılar yaşıyor. 41 yaşındaki baba Halid Abadul, “İsrail dünyayı aldatıyor. Doğu Han Yunus’ta her gün patlama duyuyoruz. Bazı geceler uyumayı bile bilmiyoruz.” diye konuştu.

Kuzey Gazze’de, Beyt Lahya projesi yakınlarında yaşayan 28 yaşındaki Ziyne Kileb, yıkık dökük bir evde kışı geçiriyor. “Akşam saat beşte kimse evden çıkmaya cesaret edemez. Resmi olmayan bir sokağa çıkma yasağı gibi” ifadelerini kullandı.

Geceleri bölge üzerinde uçan insansız hava araçları ve patlamaların sürekli devam ettiğini söyleyen Kileb, “Savaş hâlâ devam ediyor gibi hissediyoruz, başka seçeneğimiz yok.” dedi.

İnsani kriz ve belirsizlik

Batı Deyr el-Balah’daki sığınakta kalan 69 yaşındaki Muhammed Ebu Şemale, Rafah’tan yerinden edilmiş durumda. Kalabalık ve yetersiz havalandırma nedeniyle kronik öksürük ve sağlık sorunları yaşadığını belirtti.

Şemala şöyle devam etti: “Savaş bittiğinden beri Refah’a dönmeyi bekliyorum. Artık bu koşullara dayanamıyorum. Hava soğuk, hastalıklar yayılıyor ve kalabalık dayanılmaz.”

Ebu Şemala, günlük duyduğu haberlerin kaygısını artırdığını söyledi: “Her gün işgal güçlerinin yeni planlarını duyuyoruz… bir seferinde Refah’ı insani bir şehir yapacaklarını söylüyorlar, başka bir seferde tüm Gazze nüfusunu oraya taşımaktan bahsediyorlar. Bizi  neyin beklediğini bilmiyoruz.”

“Sarı Hat”ın gerçek anlamı

İsrail ordusu, Sarı Hat’ı başlangıçta “sanal bir sınır” olarak tanımlamıştı, ancak daha sonra büyük sarı beton bloklarla alanı işaretleyerek, Filistinlilerin bu bölgeye girmesini engelledi. Hâlâ birçok mahalle, tarım arazisi ve nüfus yoğun bölge bu çizginin ötesinde İsrail güçlerinin kontrolü altında ve “tehlikeli çatışma alanı” olarak ilan edilmiş durumda.

Filistinli halk için, Sarı Hat’ın varlığı, savaşın resmi olarak sona ermiş olsa bile günlük hayatın hâlâ kısıtlanmış ve riskli olduğunu gösteriyor.

İlgili Haberler