Lübnanlı analist Kasım: İsrail medyası yeni bir İran saldırısına zemin hazırlıyor

img
Lübnanlı analist Kasım: İsrail medyası yeni bir İran saldırısına zemin hazırlıyor YDH

Lübnanlı analist Kasım Kasım, İsrail ve ABD arasında yansıtılan siyasi gerilimin, İran'a yönelik askeri hazırlıkları gizleme amacı taşıyan bir taktik olduğunu belirtti.




YDH - Lübnanlı analist Kasım Kasım, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile ABD Başkanı Donald Trump arasında yaşandığı iddia edilen çekişmenin, İran'a yönelik olası bir saldırıyı perdelemek için kurgulanmış bir "yanıltma harekatı" olduğunu savundu.

Kasım, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede, İsrail medyasının geçmişte olduğu gibi bugün de benzer bir dezenformasyon stratejisi izlediğine dikkati çekti.

"Anlaşmazlık gürültüsü kasıtlı bir yanıltmaydı"

Geçen 12 Haziran'da İran'a düzenlenen saldırı öncesinde yaşananları hatırlatan Kasım, o dönemde İsrail medyasının Trump ve Netanyahu arasında ciddi bir anlaşmazlık olduğu yönündeki sızıntılarla dolu olduğunu belirtti.

İki liderin saldırı öncesindeki görüşmesinin bile "gergin geçtiği" ve "ilişkilerin krizde olduğu" şeklinde pazarlandığını ifade eden Kasım, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ancak İsrail'in Kanal 13 televizyonunda yayımlanan ve kabine tutanaklarını içeren 'Haziran'ın 12 Günü' belgeseli farklı bir tablo ortaya koydu. Netanyahu o görüşmede Trump'a İsrail'in İran'ı vurma niyetini bildirmişti. Zamanla, saldırıdan önce koparılan 'anlaşmazlık' gürültüsünün, sahada hazırlananları gizlemek için yapılan kasıtlı bir yanıltmadan ibaret olduğu ortaya çıktı."

"Bugün aynı model tekrarlanıyor"

Kasım, mevcut konjonktürde de benzer bir senaryonun devrede olduğunu vurguladı. Hamas yöneticisi Raid Saad'ın hedef alınması ve Netanyahu'ya hakaret edildiği öne sürülen bir telefon görüşmesi üzerinden, Trump ve Netanyahu arasında yeniden bir kriz olduğu söylentilerinin yayıldığına işaret eden Kasım, "Benim için bu manzara, haziran saldırısından önce yaşananların tekrarıdır. İran füze tehdidinin abartılması, muhtemel herhangi bir saldırıyı meşrulaştırmak içindir" ifadelerini kullandı.

İran'a yönelik yeni bir saldırı ihtimalini yüksek gördüğünü belirten Lübnanlı analist, bu çıkarımını sadece niyet okumaya değil, tekrarlanan davranış kalıplarına dayandırdığını kaydetti.

İsrailli askeri analistlerin söylemlerinin de bu ihtimali güçlendirdiğini aktaran Kasım, "Analistler saldırıyı bir zaman meselesi olarak ele alıyor ve füze programının hedef alınacağına odaklanıyor. Dikkat çekici olan, hedefleri ve zamanlamayı bildiklerini ima etmeleri ancak 'İsrail'in ne yapacağını biliyoruz ama otosansüre bağlıyız' diyerek muğlak bir dil kullanmalarıdır" değerlendirmesinde bulundu.

İsrail'in nihai hedefi: Rejim değişikliği

Kasım, İsrail'in stratejik hedefinin nükleer tesisleri veya füze programını vurmanın ötesine geçtiğini savundu. İsmini vermek istemeyen ve genellikle Netanyahu'yu işaret eden "siyasi bir yetkili" ifadesiyle basına yansıyan açıklamalara değinen Kasım, şunları kaydetti:

"İsrail'in Trump döneminde İran rejimini devirmek için ABD ile birlikte çalışması gerektiği aktarıldı. İsrail'in istediğinin özü burada yatıyor. Çünkü Tel Aviv, nükleer projeyi veya füze programını vurmanın 'tehlikeyi ortadan kaldırmak' için yeterli olmadığını, varoluşsal tehdit olarak gördüğü şeyin rejimin kendisi ve siyasi iradesi olduğunu idrak ediyor. Bu nedenle rejimin düşürülmesini en kısa yol olarak görüyor ve bunu gerçekleştirmek için Amerikan konjonktürünü kullanmaya çalışıyor."

"Konu Lübnan ve Gazze'den büyük"

Netanyahu'nun tatil döneminde ABD Başkanı ile görüşmek üzere Washington'a gitmesinin olağan dışı bir durum olduğuna dikkati çeken Kasım, bu ziyaretin zamanlamasının görüşülecek konunun önemini kanıtladığını belirtti.

Toplantının Noel tatili sonrasına ertelenebilecekken bu dönemde yapılmasının manidar olduğunu vurgulayan Kasım, "Bu ziyaret, görüşülecek konunun Lübnan ve Gazze'den daha büyük olduğunun kanıtıdır. Netanyahu, önünde değerlendirmesi gereken bir zaman penceresi olduğunu düşünüyor" görüşünü paylaştı.



Makaleler

Güncel