Trump yönetimi, İsrail’in bölgedeki askeri üstünlüğünü koruma taahhüdü ile Körfez ülkelerine yapılacak gelişmiş silah satışları arasında hassas bir denge kurmaya çalışıyor.
YDH- Trump yönetimi, İsrail’in Orantılı Askeri Üstünlüğü (QME) konusundaki taahhüdünü yeniden değerlendirme sürecine girdi.
Bu kapsamda, Suudi Arabistan ve Katar’a yapılması planlanan büyük silah satışları, özellikle F-35 savaş uçakları transferi, İsrail’in bölgedeki askeri üstünlüğünü zedeleyip zedelemeyeceği açısından kritik bir tartışma yaratıyor.
ABD yönetimi, Kongre ve bölge ülkeleri arasında hassas bir denge kurmaya çalışırken, bu konu son haftalarda dış politika gündeminin ön sıralarında yer aldı.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun 29 Aralık’ta Trump ile gerçekleştireceği görüşme, bu müzakerelerin kaderini belirleyecek önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor.
Dışişleri ve Savunma Bakanlıkları seviyesinde yürütülen görüşmeler yoğun şekilde devam ederken, Kongre’de bazı kritik üyelerin satışları engelleme veya geciktirme potansiyeli sürecin seyrini etkiliyor.
Trump yönetimi, İsrail’in askeri üstünlüğünü koruma taahhüdünü sürdürürken, Körfez ülkelerine gelişmiş silahların verilmesini sağlamayı amaçlıyor.
İsrail’in F-35 uçaklarını modifiye ederek elde ettiği stratejik avantaj, bölgedeki güç dengesinde ABD’nin öncelik verdiği unsurlar arasında yer alıyor. Ancak, bu hassas dengeyi gözetme çabası, ABD iç siyasetinde ve bölgesel ilişkilerde karmaşık dinamikleri beraberinde getiriyor.
Sonuç olarak, yıl sonuna kadar netleşmesi beklenen kritik diplomatik görüşmeler, ABD’nin Ortadoğu’daki askeri ve stratejik planlamasında belirleyici olacak.