ABD Başkanı Trump’ın Ortadoğu barış planının ikinci aşaması, Filistin halkının bağımsız iradesi, direnişin silahları ve İsrail’in geri çekilme süreci gibi kritik meselelerde yaşanan derin anlaşmazlıklar nedeniyle ciddi bir çıkmazda.
Yazar: Admin
YDH- Ez-Zeytin Çalışma ve Danışma Merkezi Genel Direktörü Dr. Muhsin Salih, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ortadoğu barış planının ikinci aşamasına geçiş sürecinin gerçek bir ikilemle karşı karşıya olduğunu açıkladı.
Salih, planın geleceğini belirleyecek olan unsurun bağımsız Filistin halkının iradesi olduğunu vurguladı.
Şahab'a verdiği özel röportajda, bu çıkmazın dört temel ve hassas sorundan kaynaklandığını belirten Salih, söz konusu sorunların Filistinlilerin kendi kaderini tayin etme haklarını reddeden “Barış Konseyi”nin kurulması, direniş hareketlerinin silahları—özellikle Hamas—meselesi, İsrail’in “sarı hat” olarak adlandırılan sınırdan çekilme süreci ve Batı Şeria’nın geleceği ile yerleşim uygulamaları, ilhak adımları ve Kudüs’te kutsal mekanların Yahudileştirilmesi konuları olduğunu aktardı.
Salih, Trump yönetiminin ikinci aşamaya geçmek istemesinin iki ana gerekçesi olduğunu söyledi. Birincisi, planın başarısızlığa uğramasını engelleyerek Trump’ın siyasi imajını korumak, ikincisi ise İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun sert yaklaşımının aksine, “yumuşak yol”la “İbrahim Anlaşmaları”nı ilerleterek bölgeyi yeniden şekillendirmek ve İsrail-Amerikan hegemonyasının meşruiyetini artırmak.
Filistinli ve Arap tarafların planı kabul etmesi için İsrail’in geri çekilme konusunda işbirliği yapması ve sınır geçişlerindeki ablukanın hafifletilmesi gerektiğini belirten Salih, aksi takdirde planın başarı şansının bulunmadığını ifade etti.
Direnişin silahları konusuna da değinen Salih, bu meselenin Washington ve Tel Aviv açısından bir “başarısızlık” olduğunu kaydetti.
İki yıldır süren savaş ve yıkım sürecinde Hamas’ın silahsızlandırılmasında başarı sağlanamadığını belirten Salih, bu görevi üstlenmeye Arap, İslam ya da uluslararası hiçbir ülkenin istekli olmadığını aktardı.
Salih, İsrail’in silahsızlanma taleplerinden geri adım atması gerektiğini, bu sorunun İsrail-Amerikan değil, Filistin’in iç kararı ve bağımsız iradesi çerçevesinde ele alınmasının zorunlu olduğunu vurguladı.
Washington ve Tel Aviv arasındaki anlaşmazlığın önceliklerin yönetimine ilişkin taktiksel bir uyuşmazlık olduğunu, stratejik ortaklığın ise devam edeceğini belirten Salih, mevcut haliyle sadece İsrail taleplerine yanıt veren planın sahada uygulanmasının mümkün olmadığını ifade etti.
Planın birçok noktasından Filistin halkının lehine geri adım atılması gerektiğini söyleyen Salih, Filistin halkının iki yıldır iradesini dayattığını ve yüz yıldır süren davasının dünyaca kabul gördüğünü, bu iradenin artık göz ardı edilemeyeceğini sözlerine ekledi.