Umran,, Ağustos, s" /> Umran,, Ağustos, s" /> Umran, Ağustos s" /> Umran, Ağustos s" /> Umran, Ağustos s" /> Umran, Ağustos s"> Umran,, Ağustos, s">

Umran, Ağustos s

Umran, Ağustos s"> img
Umran, Ağustos s YDH

Aylık düşünce-kültür-siyaset dergisi Umran son sayısında rahmetli Necip Fazıl’ın ‘Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader’, diye başlayan dizelerini ‘aldırmazlık ölümden beter’ diyerek tamamlıyor.




Aylık düşünce-kültür-siyaset dergisi Umran son sayısında rahmetli Necip Fazıl’ın ‘Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader’, diye başlayan dizelerini ‘aldırmazlık ölümden beter’ diyerek tamamlıyor.

Dergiye göre bütün dünya ve özelde Türkiye yine zor zamanlardan geçerken, Müslümanların sürece müdahil olmaları yalnızca kendilerinin değil aynı zamanda ülkenin ve dünyanın selameti açısından elzem. Zira orta yerdeki kaos, kargaşa ve fitne ateşinin ilk elde Müslümanların işini zorlaştırdığını ifade eden Umran Kur’an’ın yol gösterici, aydınlatıcı ve Hakk’ı ayan beyan ortaya koyan bir ‘apaçık söz/delil’ (beyyine) oluşu sayesinde, ona iman eden toplumun da hal ve hareketiyle değerler ve ilkeler düzeyinde kararlı bir tutum ve Şeriati’nin deyimiyle ‘inatçı bir takva’ üzere olmasını gerekli kıldığını söylüyor.

Umran’a göre ‘Her plan kurucunun üzerinde plan sahibi olan’ Allah’ın hükmünü rağmen kaos planlayıcılarının başarısızlıkları mukadder olsa da Müslümanları etkisizleştirmek, mümkünse nesneleştirmek için ellerinden geleni ardlarına koymaktan çekinmeyeceklerdir. Mevcut hadisatın planlanmış bir fitne, mevcut durum düzensiz bir düzen, içinden geçtiğimiz zaman ise belirsizlikler çağından bir dilim olduğunu belirten dergiye göre batılıların postmodernite ile birlikte sıklıkla andıkları bu belirsizlikler döneminin fizik bilimler ve sosyal bilimlerden sonra yaşadığımız hayatın bütün diğer dinamiklerine sirayet etmesi de kaçınılmazdı.

 Zira batılı tecrübe küresel satıhta bazen cebren bazense hileyle tedavüldeydi. İşte Umran böylesi bir dönemde karşı karşıya kaldığımız ikili ‘akrep kıskacı’nı bir yandan Ak Parti’ye açılan kapatma davası, diğer yandansa ‘Ergenekon’ üzerinden tanımlıyor ve akabinde dünya sathındaki uzantılarına dikkati çekiyor.

Kapak konusunu teferruatlıyla tahlil eden Burhanettin Can’ın derinlikli ve sabırla okunmayı gerektiren makalesini, Metin Alpaslan’ın kaos severlik ve ülkeye verdiği zararı analiz eden yazısı, Tevfik Emin’in sosyal bilimler bağlamında kaos teorisinin gelişimi ve yaşadığımız süreç bağlamında oturduğu yer ekseninde anlama çabası, Ferhat Topazik’in son süreç ve karşısında geliştireceğimiz tutum üzerinden okuması ve Reşat Petek’in hadisatın hukuki boyutlarını ele alan yazıları bütünlüyor.

Gündem sayfalarında ise Asım Öz, geçtiğimiz ay olaylı bir toplantıyla adından tekrar söz ettiren Latife Tekin ve eserlerindeki dil üzerinden bir edebi-politik anlama denemesinde bulunurken, Mesut Karaşahan Güney Afrika üzerinden kara kıtanın yaşadığı ironik tarihi değişimi irdeliyor ve Batı’nın Afrika’daki geçmiş, mevcut varlığının izlerini sürüyor. Alptekin Dursunoğlu ise İran’ın nükleer çalışmalarının geçmişi ile Batı ile görüşmelerin muhtemel akıbeti üzerine bir analizle ufuk turuna çıkarıyor bizleri.

Düşünce bölümümüzde bu ay Fazlurrahman’ın İslami değişim, yenilenme ve çağdaşlaşma üzerine kaleme aldığı derinlikli ve potansiyel olarak bir o kadar tartışılmaya açık makalesinden kesitler yer alıyor.

Umran’ın Yaşayan İslam sayfaları bu sayıda Abdullah Yıldız’ın “Yol Haritamız Kur’an” adlı makalesi, Şemseddin Özdemir’in “Müslümanlık ve Dünya ile İlişkiler” adlı uzun değerlendirmesinin ilk bölümü ile D. Ali Taşçı’nın zamanın hakikate perde olan vasfına değindiği kısa yazısı sayesinde yine hâl üzere tefekküre çağırıyor.

Geçmişten Geleceğe Ko(nu)şanlar kısmında bu ay rahmetli Erdem Bayazıt’ı, vefatının ardından kendisini hayırla yâd eden yazılar vesilesiyle anan dergi, bu bağlamda Sezai Şengönül’ün kişisel tecrübesinden hareketle, Metin Önal Mengüşoğlu’nun hem edebi hem de İslami hassasiyetleri bakımından, Asım Öz’ün ise edebiyat içerisindeki özgün yerinden bahisle kaleme aldıkları ‘Erdem Bayazıt yazıları’na yer veriyor.

Emir Timur Kafkas’ın Erden Bayazıt’la en son yapılan sohbetlerden birini gerçekleştirmesi ve kısa notlarını paylaşması ile bu büyük şair ve mütefekkirin anıldığı sayfalar son buluyor.

Umran’da Kültür-Sanat sayfaları da her zamanki yelpazesi ve vukufiyeti ile bu ay Türkiye’de İslami camianın önde gelen simalarından ve tabir i caizse İslami hareketin soy kütüğünü ilk defa bu denli açık seçik kaleme alan Hamza Türkmen’i konuk ederek başlıyor.

Yine Kültür-Sanat bölümünde vefatının 42. Yıldönümünü geride bıraktığımız şehid ve üstad Seyyid Kutub’un kutlu mirası üzerine İbrahim M. Ebu Rebî ile yapılan mülakaat çevirisini bulabiliyorsunuz.

Ömer Özdemir’in futbol üzerine düşündüren değerlendirmesi de ise ay zevkle okuyacaklarınız arasındaki yerini alıyor. Umran EK’te Refah ve Fazilet Partilerinin kapatılma gerekçeleri ile Ak Parti’ye açılan davanın iddianamesi arasındaki benzerlikler ve farklılıkları bulabiliyorsunuz.



Makaleler

Güncel